Saturday, November 3, 2007
Arxiv - Rektörlüğe bağlı İntihal Bölümü ! - ÇOMÜ - Dicle Üni. - Mersin Üni. - ODTÜ Fİzik
Rektörlüğe bağlı İntihal Bölümü !
• Eylül 2007’de, içlerinde Çanakkale Onsekiz Mart Ünv. (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. İhsan Yılmaz’ın da bulunduğu 14 fizikçi akademisyenin toplam 67 uluslararası makalede intihal yaptıkları ortaya çıktı. ODTÜ, ÇOMÜ, Dicle ve Mersin Üniversitelerinden profesör, doçent ve doktora öğrencilerinin oluşturduğu intihalciler, yıllarca intihal yapmışlar ve üstelik bundan 37 milyar para da kazanmışlar! Bu alanda saygın kabul edilen arXiv isimli kuruluş, intihalci akademisyenlerin listesini de verip makalelerini internet sitesinden kaldırdı. İntihalden hem itibar hem de 37 milyar kazanan intihalciler: Prof. İhsan Yılmaz (ÇOMÜ Fen-Edebiyat Fak. Dekanı), Prof. İrfan Açıkgöz (Dicle Ünv.), Doç. Ali Kemal Havare (Mersin Ünv.), Doç. İsmail Tarhan (ÇOMÜ), Doç. Hüsnü Baysal (ÇOMÜ), Doç. Figen Binbay (Dicle Ünv.), Dr. Taylan Yetkin (Mersin Ünv.), [lisansüstü öğrencileri:] Mustafa Saltı (ODTÜ), Oktay Aydoğdu (ODTÜ), Sinan Aygün (ÇOMÜ), Murat Korunur (Dicle Ünv.), Melis Aygün (ÇOMÜ), Nureddin Pirinççioğlu (Dicle Ünv.), Can Aktaş (ÇOMÜ).
Wednesday, October 17, 2007
arXiv - Dark Side of COMU
http://canakkalegundem.com/print.asp?CID=6916
Monday, October 15, 2007
arXiv - Rektörüm; intihali boş ver, siyasete devam!
http://samanyoluhaber.com/index.php?khide=1&ghide=1&sec=20&hid=73707
http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=28536&yorum_id=23290
Hamza Erdoğan , Aksiyon , Sayı : 669 , 01.10.2007
Rektörüm; intihali boş ver, siyasete devam!
Bilim dünyası Türk üniversitelerinde yaşanan intihallerle çalkalanıyor. Ancak YÖK ve üniversiteler bu acı manzarayı düzeltecek önlemler almak yerine anayasa ve başörtüsü gibi siyasi tartışmalarla uğraşıyor. | ![]() |
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve rektörler, anayasa ve başörtüsü tartışmalarıyla gündemi meşgul edip gerginlik oluşturadursun, bilim dünyası Türk üniversitelerindeki intihal iddiaları ile çalkalanıyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi�nde (ODTÜ) yaşanan iki intihal olayı üzerine iki hafta önce harekete geçen �uluslararası elektronik kütüphane� konumundaki internet platformu (ArXiv), Türk üniversitelerindeki bazı öğrencilerle aralarında dekanların da bulunduğu toplam 14 öğretim üyesince kaleme alınan 67 makalenin �çalıntı� olduğunu saptadığını açıkladı. ODTÜ�deki iki öğrenci dışında, diğer makalelerin Diyarbakır�daki Dicle, İçel�deki Mersin ve Çanakkale�deki 18 Mart üniversitelerinin öğrenci ve öğretim üyeleri tarafından yollandığı tespit edilirken, bu rakamın sadece �aysbergin görünen yüzü� olduğu belirtiliyor. Olayın duyulmasının ardından Türk bilim adamlarının makaleleri siteden hemen çıkartıldı. Bilim otoriteleri intihaller sebebiyle üniversitelerimizin şahsında Türkiye�ye ağır ithamlarda bulunurken, ünlü İngiliz bilim dergisi Nature, konuyu �Türk fizikçileri intihal suçlaması ile karşı karşıya� başlığı ile tüm dünyaya duyurdu. Türk üniversitelerinde bilimsel hırsızlıkların sanılanın aksine çok daha yaygın olduğunu vurgulayan bazı öğretim üyeleri; YÖK ve üniversiteleri, bilim üretmek gibi asıl fonksiyonu olan konuları bir kenara bırakıp ideoloji üretip siyaset yapmakla suçluyor.
Geçmiş yıllarda intihal olayları üzerine yapılan bütün baskılara rağmen bu konuda harekete geçmeyen YÖK, Başbakanlık eski Müsteşarı Ömer Dinçer ile ilgili tartışmalarda hemen harekete geçmiş ve bir daha üniversitelerde görev vermemek üzere Dinçer�in akademik titrini geri almıştı. Şimdi tüm dünyadaki bilim adamlarının nazarına kadar çıkan �intihal tartışması� konusunda üniversitelerin sessizliğini koruması düşündürücü bulunuyor.
OLAY NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Bilim dünyasını sarsan intihaller, ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Karasu�nun iki doktora öğrencisinden şüphelenmesi sonucu ortaya çıktı. Geçen yıl kasım ayında ODTÜ�de doktora yapan Mustafa Saltı ve Oktay Aydoğdu isimli iki öğrenci sözlü sınava girdiler. Ancak öğrenciler, hocalarının ifadesine göre fiziğin temel yasaları arasında yer alan en basit soruları bile cevaplayamadılar. Oysa her ikisi de çok sayıda bilimsel makale yayımlamıştı. Ve üniversitede herkes onların başarısını konuşuyordu.
Durumdan şüphelenen Prof. Dr. Ayşe Karasu ile Doç. Dr. Özgür Sarıoğlu, yaptıkları incelemelerde iki öğrencinin makalelerinin intihal olduğu sonucuna vardı. ODTÜ yönetimi bir taraftan doktora öğrencileri hakkında soruşturma açarken diğer yandan tüm dünyadaki fizikçilerin baskıdan önce makalelerini gönderdiği elektronik kütüphane konumundaki �arXiv� adlı internet platformuna bildirdi. Amerika�da yayın yapan bilim ve akademik makale sitesi �arXiv� platformu, Saltı ve Aydoğdu�nun 40 makalesini arşiv kayıtlarından düşürdü.
Bununla yetinmeyen �arXiv��in yaptığı incelemelerde, intihallerin sadece iki öğrenciyle sınırlı olmadığı da anlaşıldı. Buna göre, ikisi dekan olmak üzere toplam 15 fizikçi daha intihal yapmış. Akademik site arXiv�in kurucusu New York Cornell Üniversitesi�nden fizikçi Paul Ginsparg, konuyu araştırınca Türkiye�den gelen 67 makalenin çalıntı olduğunu tespit ettiklerini belirtirken, bu makalelerin ODTÜ�deki iki öğrenci dışında, Dicle, Mersin ve Çanakkale 18 Mart üniversitelerinin öğrenci ve öğretim üyeleri tarafından yollandığı belirlendi.
Dünyanın en prestijli bilim dergisi Nature, olayı teşhir ederken �bugüne kadar böyle bir intihal olayı ile karşılaşmadıklarını� vurguladı ve hadisenin arşiv tarihinde bir ilk olduğunu iddia etti. İki sayfalık makalede bazı ülke ve kültürlerinde �hırsızlığın normal karşılandığı� şeklinde küçültücü ifadeler kullanılarak ülkemizle âdeta dalga geçiliyordu.
AĞIR VE BULAŞICI BİR HASTALIK
Olay sonrası sadece iki öğrenciye okuldan uzaklaştırma cezası verildi. İntihali ortaya çıkaran Prof. Dr. Ayşe Karasu, bu olayın, danışman hocadan bağımsız yapılan ilk öğrenci intihali olduğuna dikkat çekiyor. Bu durumu �ağır ve sirayet eden bir hastalık� olarak tanımlayan Karasu, böylesi hadiseleri engellemek için üniversite sisteminin değişmesi gerektiğini vurguluyor: �Bu hastalık çok büyük boyutlarda. Herkes şapkayı önüne koyup düşünmeli, çünkü üniversite sistemi ağır hasta ve hastalık sirayet ediyor. Yasalar yeniden düzenlenmeli, YÖK de olaya el atarak yasal düzenlemeler yapmalı. Ama öncelikle üniversiteler kendi temizliklerini yapmalı ve Telif Hakları Yasası uygulanmalı.�
Karasu, intihalin aynı zamanda bir ekonomik hırsızlık olduğuna dikkat çekiyor: �Bu bir hırsızlık ve hortumculuktur. Çünkü makale başına TÜBİTAK ve ODTÜ�den para alıyorlar. Ayrıca intihal, bilimsel kariyer için de önemli bir katkı. Başkalarının emekleri üzerinden kolayca bir yerlere gelenler diğerlerini de cesaretlendiriyor.�
ULUSLARARASI BAĞLANTISI VAR
Doç. Dr. Özgür Sarıoğlu ise olayın uluslararası bağlantıları olduğunu savunuyor: �Bu bir hırsızlık ve hortumculuktur. Bu insanların cebine 37 milyar para girdi. Çünkü makale başı TÜBİTAK ve ODTÜ�den para alıyorlar. Olayın Yunanistan, Romanya, Hindistan, Pakistan gibi uluslararası bağlantıları da var.�
1985 yılından bu yana üniversitelerde yaşanan intihallerle ilgili çalışmalar yapan Prof. Dr. Aysıt Tansel ise Türkiye�de bu işin çok yaygın olduğunu söylüyor. �Ortaokul ve liselerde ne kadar kopya çekiliyorsa üniversitelerimizde de intihaller yapılıyor.� diyen Tansel, üniversitelerin bazen itibar bazen de adam kayırmacılık yüzünden bunları örtbas ettiğini kaydediyor.
İNTİHALLE SUÇLANANLAR: BİZE HAKSIZLIK YAPILDI
Üniversiteden uzaklaştırma cezası alan intihalci doktora öğrencilerinden Oktay Aydoğdu ise olayın �kişisel husumet ya da kıskançlıktan� kaynaklandığını ileri sürüyor. Aydoğdu arXiv�in ODTÜ�deki hocaların şikayeti doğrultusunda hareket ettiğini iddia ediyor; ancak dünyanın bu saygın platformunun makalelerini �sebepsizce� yayından kaldırması konusunda bir şey söyleyemiyor. Çünkü web sitesinde yayımlanan bir makalenin daha sonra siteden düşürülmesi kurum için ciddi prestij kaybı anlamına geliyor. Aydoğdu, bu yöndeki ısrarlı sorularımız karşısında �Bilemiyorum, her şey dava sonucunda ortaya çıkar� demekle yetiniyor. Aydoğdu, temyizden sonra Prof. Dr. Ayşe Karasu ve Prof. Dr. Özgür Sarıoğlu başta olmak üzere bu gruptakiler hakkında da yasal işlemler yapacaklarını söylüyor. ArXiv hakkında da yasal süreç başlatacaklarını vurguluyor Oktay Aydoğdu.
PROF. DR. AÇIKGÖZ: ŞAŞKINLIK İÇİNDEYİZ
Makalesi çıkarılan 14 fizikçiden biri olan Dicle Üniversitesi Fizik Bölümü Dekanı ve Öğretim Üyesi Prof. İrfan Açıkgöz de, haksızlığa uğradıklarını düşünüyor. Açıkgöz, arXiv�deki makalelerinin kendilerine herhangi bir gerekçe gösterilmeden birdenbire yayından kaldırıldığını ileri sürüyor: �Süreç başlı başına bir muamma, bize �hakkınızda iddialar var, ne diyorsunuz� diye sormadılar ve aniden �intihal nedeniyle geri çekilmiştir� ibaresini koydular, şaşırdık. Kişisel olarak arXiv�e şikayetimi bildirdim; ama tatmin edici bir cevap alamadım. Prof. Açıkgöz, olayın kaynağında ODTÜ olduğunu, oradaki öğrencilerine adil olmayan bir soruşturma yapıldığını, açılan soruşturma sonucunda öğrencilere ceza verildiğini; ancak insanların savunmalarının dikkate alınmadığını iddia ediyor.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Yılmaz ise olayın ardından kayıplara karıştı. Dekan Yılmaz�a bütün ısrarlarımıza rağmen ulaşılamazken, üniversite yönetimi Aksiyon�a yaptığı kısa açıklamada konuyla ilgili bir Etik Kurulu�nun oluşturulduğunu, kurulun yapacağı inceleme sonucunda çıkacak neticeye göre hareket edeceklerini belirtmekle yetindi.
Bilim dünyası Türk üniversitelerinde yaşanan intihal olayları ile çalkalanırken, YÖK ve üniversite yönetimleri, bugüne kadar olduğu gibi şu sıralar yine başka konularla meşgul. Gündemlerine hükümetin hazırladığı anayasa taslağı ile başörtüsü konusunu alan bu kurumlar, başlattıkları yersiz tartışmalarla ülkeyi germeye devam ederken, intihal meselesini ufak bir açıklama ile geçiştirdi. YÖK, bunun için bir Etik Kurulu teşkil ettiklerini söylemekle yetindi. Rektörler de bu konuda oldukça sessiz. İdeolojiyi bilimin önüne geçiren tavrından vazgeçmeyen YÖK ve üniversiteler bu suskunluklarını bakalım ne kadar sürdürecek�
Prof. Dr. Kayhan Kantarlı (Ege Üni. Öğretim Üyesi):YÖK SİSTEMİ, ÂDETA İNTİHALİ DAYATIYOR
Türk bilim insanlarının yaptığı bilimsel çalışmalara ve onların uluslararası saygınlığına gölge düşürüldü. Bu skandalın başlıca sebebi yöneticilerin şimdiye kadar ortaya çıkarılan bilimsel sahtecilikler karşısındaki örtbas etme tutkuları, kayırmacılık ve eğitimsizliktir. İntihalcileri görmezden gelen, taraflı davranan ve uyarılara kulak asmayan YÖK ve üniversite rektörlerinin bilim etiğini ciddiye almayan tutumları en sonunda, ülkemizde gittikçe artmakta olmasıyla övünmeye başladığımız uluslararası yayınların evrensel değerini de tartışmalı hale getirdi. Son olayda çoğunluğu doktora öğrencisi olan intihalcilerin arasında öğretim üyelerinden başka bir dekanın da bulunmuş olması son derece vahim. Bu bilimsel sahteciliklerin hangi boyuta ulaştığını da gösteriyor. Niteliğin ve dünya bilimine olan katkının değil, yayın sayısının öne çıkarıldığı YÖK sistemindeki �Kaç yayının var?� anlayışının sonucu olan bu yüz kızartıcı duruma şaşmamak gerekir. YÖK ve üniversite yöneticileri bunlara seyirci kalıyorlarsa, o ülkedeki bilimsel sahteciliklerin uluslararası bilim dergilerine haber olması normaldir. Öncelikle bilim adamları, ardından da YÖK, ÜAK, TÜBA, TÜBİTAK ve üniversite yönetimlerinin de bir an önce gerekli önlemleri alıp yasal yaptırımları, tarafsız ve etkin bir şekilde uygulamalı.
Prof. Dr. Rıdvan Karluk (Anadolu Üni. İktisadi ve İdari Bilimler ): İNTİHALE SUÇ DUYURUSU YAPTIM, HAKKIMDA SORUŞTURMA AÇTILAR
Aslında dünyada bu konuda çok ciddi cezalar uygulanıyor. Bilimsel hırsızlık yapan öğretim üyelerinin işlerine son veriliyor. Benzer yasalar bizde de var. Ancak üniversitelerimiz başka konularla uğraştıkları için bu tür olayların üzerine fazla gitmiyor. Mesela Öğretim Üyeleri Disiplin Yönetmeliği�nin 11/a-3 maddesi kapsamında üniversite öğretim mesleğinden uzaklaştırılmak için işlenmesi gereken fiil şudur: Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek. Ancak bizde bu cezalar nerdeyse hiç uygulanmıyor. Örneğin üniversitemizde intihal yaptığı makalelerde benim ismimi kullandığı için bazı öğretim üyeleri hakkında dava açtım ve kazandım. Ancak intihal yapan kişiye bugüne kadar bir ceza verilmiş değil. Eğer üniversiteler �kol kırılır yen içinde kalır� zihniyeti ile sepetteki çürük elmaları atmazlarsa, sağlam elmaların da bir süre sonra çürüdüğüne hep beraber tanık oluruz!� Ben intihal edenlerle ilgili şikâyette bulunduğum için hakkımda üniversite soruşturma açtı. YÖK, Ömer Dinçer olayında şahin kesilmişti, ancak bugün uluslararası boyutlara ulaşan olayla ilgili ses çıkmaması düşündürücü. Hatta çifte standart.
Prof. Dr. Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı): SKANDAL, AHBAP-ÇAVUŞ İLİŞKİSİNİN SONUCU
Yüzümüzü kızartan, ülkemiz bilim insanlarının uluslararası saygınlığına çok büyük darbe vuran bu rezaletin baş sorumluları, bugüne kadar ortaya çıkan bilim hırsızlıklarını görmezden gelenlerdir. Ahbap-çavuş ilişkileriyle yok saymalar, bilim hırsızlıklarını aklamaların sonucu budur. YÖK, Üniversitelerarası Kurul, rektörler, dekanlar derhal önlem almalı. Doktora, yardımcı doçentlik, profesörlük jürilerinin oluşturulmasındaki sakatlık bilim hırsızlığının önünü açıyor. Önlem alınmazsa Türkiye�nin bilimi, akademisyenleri daha ağır darbeler alabilir.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA):
ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR CEZALANDIRILMIYOR
İçinde çalıştığımız kurumlar uyguladıkları bilim ve bilim etiği eğitimi, aldıkları önlemler ve oluşturdukları çalışma disiplini ile tüm mensuplarının bilimsel çalışmalarının etik ilkelere uygun olmasını sağlayacak ortamları yaratmaktan sorumludur. Etik dışı davranışlar için belirlenen cezaların titizlikle uygulanması gerekir. Bunun için:
Bilim etiği eğitimi, bilim eğitiminin zorunlu bir parçası haline getirilmelidir.
Bilim ahlakının, kişisel ahlakın bir parçası olarak içselleştirilmesini sağlamak üzere, tüm öğrencilerin ve bilim insanlarının titizlikle uymaya and içecekleri kurallar açık seçik ve yazılı olarak belirlenmelidir.
Disiplin yönetmelikleri çalma, sahtecilik ve çarpıtmaya çok sert yaptırımlar getirecek şekilde yeniden düzenlemelidir.�
Sunday, September 23, 2007
arXiv - Üniversitelerin sessizliği

Üniversitelerin sessizliği
On dört Türk akademisyenin makale hırsızı olarak dünyanın en prestijli bilim dergisi Nature'de teşhir edilmesinin üniversiteler tarafından ölüm sessizliğiyle karşılanması bilim dünyamız adına utanç verici, küçültücü bir olaydır.
Konuyu bilmeyenler için bir özet vermek istiyorum: arXiv adlı Amerikan bilimsel web sitesi, kısa bir süre önce 14 Türk doktora öğrencisi, doçent ve profesörün imzasıyla yayımladığı fizik makalelerinin daha önce Batı'da yayımlanmış makalelerden kopya edildiğini açıkladı.
Bu makalelerin çoğunun sahibi Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) doktora öğrencilerinden Mustafa Saltı ve Oktay Aydoğdu'dur.
Olayı daha da vahim hale getiren, ilgili üniversitelerin konu hakkında hareketsiz kalmalarıdır. Siyasi konularda bülbül kesilmesini çok iyi bilen Yükseköğretim Kurulu da (YÖK) bu konuda sessiz kaldı.
Olay geçen kasım ayında Saltı ve Aydoğdu'nun ODTÜ'deki sözlü sınavında ortaya çıkmaya başladı.
Nature'ün haberine göre, Saltı ve Aydoğdu'nun yerçekimsel fizikle ilgili yayımlanmış birçok İngilizce makalesi vardı. Ancak, sınavda lise düzeyinde fizik bilgisine sahip olmadıkları ortaya çıktı. İngilizceleri de tatminkâr değildi.
Şüphelenen profesörler, öğrencilerin arXiv'de ve diğer birçok uluslararası bilimsel dergide yayımlanmış olan makalelerini incelediler ve bunların büyük bir bölümünün başka makalelerden aşırılmış olduğunu gördüler.
Olayı arXiv'e bildirdiler. arXiv kendi yaptığı araştırmasında, 14 akademisyene ait 64 makaleyi birçok bölümünün çalıntı olduğu iddiasıyla yayından kaldırdı. Bu makalelerin referans numaralarını tıkladığınızda iddia edilen çalıntının hangi makalelerden yapılmış olduğuna dair sayfa açılıyor.*
arXiv'in intihal ile suçladığı kişiler şunlardır (İsimlerin önündeki rakam çalıntı alıntı ihtiva eden makalelerinin sayısını gösteriyor):
40 | Mustafa Saltı (Doktora öğrencisi, ODTÜ) |
29 | Oktay Aydoğdu (Doktora öğrencisi, ODTÜ) |
15 | Sezgin Aygun (Doktora öğrencisi, 18 Mart Ü.) |
14 | Murat Korunur (Doktora öğrencisi, Dicle Ü.) |
13 | Ali Havare (Doçent, Mersin Ü.) |
13 | İsmail Tarhan (Doçent, 18 Mart Ü.) |
10 | Melis Aygun (Doktora öğrencisi, 18 Mart Ü.) |
7 | Hüsnü Baysal (Doçent, 18 Mart Ü.) |
5 | İrfan Açıkgöz (Profesör, Dicle Ü.) |
4 | İhsan Yılmaz (Profesör, Dekan, 18 Mart Ü.) |
3 | Figen Binbay (Doçent, Dicle Ü.) |
3 | Nurettin Pirinççioglu (Yardımcı Doçent, Dicle Ü.) |
3 | Taylan Yetkin (Öğretim görevlisi PhD, Mersin Ü.) |
1 | Can Aktaş (Doktora öğrencisi, 18 Mart Ü.) |
Olay burada bitmiyor. Dün Prof. Açıkgöz, Doç. Havare, Yrd. Doç. Pirinççioğlu, Yrd. Doç. Binbay ve doktora öğrencileri Aydoğdu, Saltı, Korunur'dan ortak bir mektup aldım. "Delilsiz, asılsız ve önyargılı ithamlara maruz kaldık" diyorlar. Onlara göre "uğursuz bir oyun" oynanmakta.
Bir uğursuzlukla karşı karşıya olduğumuz kesin. Ama uğursuzlar kim?
Bunları ortaya çıkarmak çok kolay. Çünkü kişilere, yazdıkları makalelere, makalelerini aşırdıkları iddia edilen makalelere kolaylıkla ulaşmak mümkün. Ulaşılması mümkün olmayan üniversitelerde ve YÖK'te bunları ortaya çıkaracak irade ve ahlak bilinci.
YÖK, ODTÜ ve diğer üniversiteler harekete geçmeli, ahlaksızlığa (eğer varsa) sessizlik içinde ortak olmaya devam etmeyeceklerini göstermelidirler.
Peşinizi bırakmayacağım.
* http://arxiv.org/new/
withdrawals.aug.07.html
mmunir@milliyet.com.tr
arXiv - Çalıntı makale skandalında ODTÜ fizik bölümü sınıfta kaldı
Çalıntı makale skandalında ODTÜ fizik bölümü sınıfta kaldı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi fizik bölümünün profesörlerinden biri geçen aralıkta üniversite kaynaklı yayınların listesini inceliyordu.
Gözüne acayip bir şey çarptı.
Fizik bölümündeki iki doktora öğrencisinin listede beş makalesi vardı.
Makalelerden biri yüksek enerji fiziğinin en saygın dergilerinden biri olan Journal of High Energy Physics'te çıkmıştı.
Diğerlerini arXiv adlı bilim sitesi yayımlanmıştı. arXiv fizik, matematik, kompüter bilimi, kantitatif biyoloji konusunda 423.000 makale ihtiva eden, ABD merkezli, bilim adamlarının sık sık başvurduğu açık bir sitedir.
Profesör, bölümündeki meslektaşlarından Mustafa Saltı ve Oktay Aydoğdu adlı doktora öğrencilerin makalelerinin incelenmesini istedi.
Makaleleri 2 yılda 40'ı aştı
"Araştırma ikilinin iki yıl gibi kısa bir sürede kırktan fazla makale yayımladığını ortaya çıkardı" dedi adının kullanılmasını istemeyen profesör. "İnceleyince aşırma olduklarını gördük."
Bu sayıda makalenin ne anlama geldiğini bir ODTÜ öğrenim görevlisi şöyle anlattı: "Üç makale ile bir insan YÖK'ten doçentliğini alabiliyor. ODTÜ fizik bölümünde bugün doçent iken prof olmak isterseniz 16 makale size yetiyor. Durum bu iken, iki doktora öğrencisi 22 ayda 46 makale yazıyor."
Durum üst makamlara intikal etti.
Rektör Profesör Ural Akbulut geçtiğimiz ocakta konuyla ilgili inceleme başlattı ve "karar intihal olarak 15 Mart 2007 tarihinde kesinleşti."
Akbulut Journal of High Energy Physics'in editörlerine mektup yazdı ve Saltı ve Aydoğdu'nun makalesinin çalıntı olduğunu bildirdi. (Bu makalede Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nden Murat Korunur'un da imzası var.)
Saltı ve Aydoğdu'nun imzasıyla düzinelerce makale yayımlayan arXiv'i de uyardı.
ArXiv kendi araştırmasını yaptı, Saltı ve Aydoğdu ile birlikte dekan, profesör, doçent ve doktora öğrencisi 12 Türk akademisyenin makalelerini çalıntı ibaresiyle yayından kaldırdı.
Adı geçen bütün akademisyenler çalıntı yapmış olduklarını reddediyorlar.
ODTÜ geçen ay Saltı ve Aydoğdu'ya iki dönem uzaklaştırma cezası verdi. Bu pratik olarak ihraç demektir.
Rektör Akbulut YÖK, ve öğrencilerin bağlantılı olduğu TÜBİTAK ve Mersin Üniversitesi Rektörlüğü'ne de yazı yazdı.
Ne acıdır ki, hiçbiri cevap bile vermedi.
Eğer olay bu şekilde cereyan etmiş olsaydı ODTÜ'yü övmekten başka bir şey yapılamazdı. Ancak üniversite iki vahim hata işledi.
Bunlardan ilki, ve daha hafifi, öğrencileri, mezunları ve akademisyenleri aydınlatmaya tenezzül etmemektir. Olayın ortaya çıkmasından dokuz ay sonra, hâlâ, bu konuda üniversitenin durumunu açıklayan bir deklarasyon yoktur. Hor görme, saygısızlık, azımsama ve umursamazlık ifade eden bu tutum çok yakışıksız ve üzüntü vericidir.
Örtbas edilecekti
İkinci hata ise belki intihal kadar vahimdir.
Olay 110 küsur akademisyenli fizik bölümünde fikir ayrılığına yol açtı. Bazı profesörler "Beni bu işe karıştırmayın" diyerek kenara çekildi. Başı çeken bazıları ise konuyu bölüm içinde gizli tutmaya ve örtbas etmeye çalıştı.
Saltı ve Aydoğdu'ya makalelerini çekmeleri, yayınları çıkmış olan dergilere yazı yazarak bu makalelerde bire bir alıntı yaptıklarını itiraf etmeleri halinde bağışlanacakları bildirildi.
Koşulları yerine getirmeleri halinde doktora programına devam edebileceklerdi.
Rektör Akbulut dün benden duyuncaya kadar bu girişimden haberi olmadığını söyledi. "Bu kadar detayı bilmiyordum" dedi.
Saltı ve Aydoğdu çalıntı yapmadıklarını söylediler ve teklifi reddettiler. Eğer kabul etmiş olsalardı kol yen içinde kırılacak, Türk akademi dünyasının kanseri olan intihal birçok üniversitemizde mutat olduğu gibi örtbas edilecekti.
Örtbas suça ortak olmaktan başka bir şey değildir.
Nasıl bir yargıç 65 ev soyan bir hırsıza "Tövbe et, serbestsin" diyemezse bu boyutta kopya yapmış öğrenciler de bağışlanamaz.
ODTÜ, öğrencileri ile birlikte kendi kendini de soruşturmalı, eleştirmeli, cezalandırmalı ve bu olayı onurlu bir biçimde arkasında bırakabilmelidir.
(NOT: Bu konuda aldığım e-postadan birçoğunu milliyet.com.tr'de yazımın altında bulabilirsiniz.)
Prof Alpar Sevgen (Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü)
Yazinizda "universiteler ve YOK
sessiz" diyorsunuz. Haklisiniz ama iki istisna var:
Biri, Universite Ogretim Uyeleri Dernegi.
Dernek intihal konusunu hep gundeminde tuttu, yillardir intihalleri belgeleriyle birlikte YOK'e ve ilgili meslek kuruluslarina iletti. Intihali yapanin rektor oldugu iddia edildiginde
(Kemal Alemdaroglu) ise belgeleri atama makami olan Cumhurbaskanina da sunduk. Ancak Tabip Odasi disinda, hic bir olayda ne meslek odalari ne de YOK ve TUBA
harekete gecti. Basin duyurularimiz da nedense basinda bir turlu yer almadi!
Biz israrla gazetelere yolladik, onlar da israrla yayinlamadilar - Radikal ve Cumhuriyet'te arada bir basilan kisa ozetler haric.
Diger istisna, kendi universitem olan Bogazici. Biz bu konularda hic sessiz egiliz. En son ornek, hakkinda intihal iddiasi olmasi nedeniyle Ihsan Dogramaci'ya TBMM tarafindan devlet onur odulu verilmemesini talep eden 110
imzali bildirimiz.
Universite olarak intihal yapan ogrencilerimize de disiplin kurullarimizin uzaklastirma cezasi vermekten kacinmadigini belirtmek isterim.
AZEM HASLAMAN'dan
Ve gerçeği de budur durumumuzun.
Uzun yıllar yaşadığım Almanya'da sahte lise diploması tercüme ettiğimi de bilirim, müdür imzalı ve damgalı.
İlk duyduğumda çok kızdığım ve tepki gösterdiğim ama maalesef
Almancaya yerleşmiş bir kelime olan ''getürkt '' yükleminin de kaynağı yaptığımız sahtekarlıklarda yatmaktadır.
Muhtarlıktan alınan sahte belgeyle kareısını öldü gösterenler. Nüfus idaresinden alınan belgeyle kardeşinin çocuklarını üzerine geçirip çocuk parası alanlar.
Kaçak çalıştığı halde sosyal yardım parası alanlar.
Sahte EHLİYETLER.
Sahte DİPLOMALAR.
Sahte BOŞANMA KARARLARI.
Vs.vs. Ve bunlardan çoğu Türkiye ağırlıklı.
Bütün sahtekarlıkları içine toplayan ve ifade eden bir yüklem '' getürkt ''. Kaynağı da maalesef biz TÜRKLER. ( türken = Türkler )
Yazık.Çok yazık. ''
"TÜRKÜM, DOĞRUYUM ÇALIŞKANIM,'' diyerek çıktığımız bu yolda geldiğimiz duruma bakın.
Eğitimdeki bu KOKUŞMUŞLUĞUN ANA SEBEPLERİ ve SORUMLULARI deşifre edilip cezalandırılmadıkça batağa daha da fazla batacağımız kesin.
YÖK denilen aciz kurum ise bir an önce kapatılmalı.
Acizliklerini, EĞİTİM yerine POLİTİKA yaparak kamufle etmeye çalışanların bahçesi olan YÖK artık tarihten silinmeli.
ORTAYA ÇIKAN SON SAHTEKARLIK BUZUL DAĞININ GÖRÜNEN TEPESİ. YA SUALTINDA KALAN KISIM ! ?
NE ÜLKEM, NE DE ÜLKE İNSANIM BUNU HİÇ HAKETMEDİ. ETTİRNENLER UTANSIN.
(Adı bende saklı bir profesörden)
Yönetime yakın olan, akademik olarak yetersiz olsa da, intihal yaparak akademik yükseltme ve terfisini tamamlamaktadır. Bu tipteki öğretim
elemanları rahatlıkla ve kolayca yardımcı doçent, doçent ve profesör atamalarından geçebilmektedir. Rektör seçimlerinde ülkede görülen nümayişler
Atatürk Heykelleri önünde cüppe Çıkartarak istedikleri kişinin seçilmesini sağlayanlar kolayca profesör olabilmekte, üniversite rantından rektör ile olan politik bağı, seçmen ve yandaş politikası ile
kolayca yararlanmaktadır.
Bu tür öğretim elemanı üniversitedeki "seçim sistemi"nde her zaman geçerli ve ihtiyaç duyulan öğretim elemanıdır. Açığı ve eksiği vardır. Yönetici ile
yapacağı politik işbirliği ile bunu kapatacak ve düzenini sürdürecektir. Yöneticinin ona, onun da yöneticiye ihtiyacı vardır.
Rektör seçim sistemi tamamen değiştirilmeli, öğretim elemanlarının elinden alınmalı ve mütevelli sistemi ile üniversiteler toplumun gereksinimlerine
yanıt verecek şekilde gerçekçi kıstaslarla yönetilmelidir.
Adı Bende Saklı bir Doçent
onemli. Eger icimizdeki intihalciler ciddi cezalar alirsa, universitelerimizde insan ve yayin kalitesi tartisilmaya baslanabilir. Aksi olursa, intihalcilerin daha hizli cogaldigi gercegini
goz-onune alarak, diyebilirim ki universitelerimiz kisa surede donusu olmayan kotu bir yola girecektir. Zaten hali hazirda, dunyadaki yerimiz pek de parlak degil...
Intihalciler olayi ortaya cikaran 4 kisi hakkinda bir karalama kampanyasi baslattilar. Bunun nedeni, YOK ve baska kurumlarin henuz olaya el atmamis olmaları ve dolayisiyla yetkisi ve gucu olmayan bu 4 kisinin hala konu ile ugrasmak zorunda kalmalari...
Prof. Dr. Kayhan KANTARLI (Ege Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik Bölümü Öğretim Üyesi)
Öncelikle bilimsel yayınlarında araştırma ve yayın etiğini yok sayarak, Türk Bilim İnsanları'nın yaptığı bilimsel çalışmalara ve onların uluslararası saygınlığına gölge düşürenleri şiddetle kınıyorum.
Bu skandalın başlıca nedeni yöneticilerin şimdiye kadar ortaya çıkarılan bilimsel sahtecilikler karşısındaki örtbas etme tutkuları, kayırmacılık ve eğitimsizliktir.
İntihalcileri görmezden gelen, taraflı davranan ve uyarılara kulak asmayan YÖK ve üniversite rektörlerinin Bilim Etiği'ni ciddiye almayan tutumları en sonunda, ülkemizde gittikçe artmakta olmasıyla övünmeye başladığımız uluslararası yayınların evrensel değerini de tartışmalı hale getirmiştir.
Son olayda çoğunluğu doktora öğrencisi olan intihalcilerin arasında öğretim üyelerinden başka bir dekan'ın da bulunmuş olması son derece vahim olup bilimsel sahteciliklerin hangi boyuta ulaştığını göstermektedir. Niteliğin ve dünya bilimine olan katkının değil, yayın sayısının öne çıkarıldığı YÖK sistemindeki "kaç yayının var?" anlayışının sonucu olan bu yüz kızartıcı duruma şaşmamak gerekir.
Bir ülkede intihal kitabı olanlar eğer TÜBİTAK'a bilim ödülü adayı olarak öneriliyor, TÜBİTAK uluslararası yayın sayısı yüksek diye ders kitabında intihal yapanlara bilim ödülü verebiliyor, intihalciler Dekan atanabiliyor, Başbakan Müsteşarı ve sonra da Milletvekili olabiliyorlarsa Nature'daki intihal haberinde bir dekan adının da bulunması sürpriz değildir.
Eğer bir ülkede, bilimsel sapkınlıklar ulusal dergi ve gazetelerimizde sayfa sayfa anlatılır ve yüzlerce öğretim üyesi yaptıkları ortak çağrılarla önlem alınmasını isterken YÖK ve üniversite yöneticileri yalnızca bunları okumakla yetinip seyirci kalıyorlarsa, o ülkedeki bilimsel sahteciliklerin uluslararası bilim dergilerine haber olma boyutuna ulaşması beklenen bir olgudur.
Bilim etiği sorunlarının aşılması en başta etik ve ahlak eğitiminin yaygınlaştırılması olmak üzere, ülkemizdeki tüm öğretim elemanlarının bilim etiğini çiğneyenler ve intihal olaylarını örtbas etmeye çalışanlar karşısında ortak bir anlayışla ve kararlılıkla net bir tavır almasına; ve YÖK, ÜAK, TÜBA, TÜBİTAK ve Üniversite Yönetimlerinin de bir an önce gerekli önlemleri alıp yasal yaptırımları tarafsız ve etkin bir şekilde uygulamalarına bağlıdır.
Yardımcı Profesör Mehmet Ozgur Oktel Bilkent Universitesi, Fizik Bölümü
Bu dokumanlarin cogu cok da onemli olmayan dergilerde yayinlanmis. Ancak onemli iki dergide de yapilmis yayinlar var.
Bu konuda sizi bilgilendirmek icin su noktalara dikkatinizi cekmek isterim:
1) Bir bilimsel derginin basina gelebilecek en kotu sey yayinladigi bir makaleyi geri cekmek zorunda kalmaktir, hatta dergiler
ellerinde oldugu surece yayinladiklari makaleleri geri cekmemek icin ugrasirlar. Ne yazik ki yuksek enerji fiziginin en saygin dergilerinden
biri bu isi yapmak zorunda kaldi:
http://www.iop.org/EJ/abstract/1126-6708/2006/12/078
Burada görüleceği uzere, M.Salti, O.Aydogdu ve M. Korunur'un makalesi, 'Intihal yuzunden geri cekilmistir.Yayinladigimiz icin pismaniz!' ibaresi ile geri cekilmis durumda.
Sanirim bu olay bile komplo teorilerinin otesinde yapilan isin ne kadar acikca intihal oldugunu gosteriyor.
2) ODTU'nun sessiz kaldigini soylemek mumkun degil. Bu kotu olayda bizim sevinmemiz gereken bir sey varsa bu olayin ODTU'nun icinden ortaya cikarilmis olmasidir. ODTU'deki hocalar bu makaleleri ArXiv'e bildirdiklerinde aldiklari cevap cok ilginc: 'M. Salti'nin aktivitesinden
biz de suphelenmistik, arastirma baslatiyoruz'. Dunya'da gayet kotu duruma dustuk, ancak olayi eger bir de kendi icimizden birileri degil disaridan
birileri ortaya cikartsaydi Turkiye'de calisan butun fizikciler intihalci damgasi yerdi. Simdi hic olmazsa Turkiye'de intihalciler ve onlar iclerinde barindirmak
istemeyen durust fizikciler var diye dusunuluyor.
Intihal yapan iki ogrencinin ODTU'den uzaklastirildigini da hatirlatmak istiyorum. ODTU tamamen masum degil ama ilk olarak cezayi veren kurulus olmayi basardi.
3) Canakkale Onsekiz Mart Universitesinden intihalle suclanan ogretim uyeleri bir savunma mesaji gondermislerdi bana ve bolumdeki diger arkadaslara. Bu mesajdan sonra ben de kendilerine asagidaki cevabi yazdim, henuz yanit alamadim:
Sayın Yılmaz ve ÇOMÜ nün intihalle suçlanan diger hocaları, Ben Bilkent Üniversitesi Fizik bölümünde yoğun madde fiziği üzerine çalışan bir yardımcı doçentim.Genel Relativite ve kozmoloji ile ilgili bilgim ise Doktora sırasında aldığım bir ders ve dinlediğim konuşmalarla sınırlıdır. Hakkınızdaki
intihal iddalarının doğru olup olmaması aslında direk olarak beni ilgilendirmese de intihal iddalarına yazdığınız cevaptan
sonra sizlerin makalelerinizi daha yakından inceledim, bu incelememin sonuçlarını hem sizle hem de cevap yazısını gönderdiğiniz
bölümümdeki arkadaşlarımla paylaşmak istedim.
Öncelikle verdiğiniz intihal tanımında 'başkasının yaptığı işi kısmen veya tamamen kendisininmiş gibi sunmak' olduğunu hatırlatayım.
İntihalin tanımı ve nelerin intihal sayıldığı pek çok kurumun ve derginin web sitesinde var. Nelerin intihal kapsamına girdiğinin kısa bir tanımını
ben de Purdue üniversitesinin web sitesinden aldım: (http://owl.english.purdue.edu/owl/resource/589/02/)
There are some actions that can almost unquestionably be labeled plagiarism. Some of these include *buying, stealing, or borrowing a paper* (including, of course, copying an entire paper or article from the Web); *hiring someone to write your paper* for you; and *copying large sections of text* from a source without quotation marks or proper citation.
Ben grubunuzun hem intihalle suçlanan hem de suçlanmayan yayınlarına baktım, ikisinden de birer örnek vermek istiyorum:
1) I. Yilmaz, A Kucukarslan ve S. Ozder (Arxiv de olmayan, intihalle suçlanmamiş bir makale, grubunuzun bulabildiğim en yeni yayını) International Journal of Modern Physics A Vol. 22, No. 12 (2007) 2283�2291
Bu makale arxiv de olmadığı için maila ekledim. Makalenin cümlelerini google scholar ile aratınca karşıma şunlar çıktı, merak eden herkes bakabilir:
1a) Makalenin ilk paragrafi birebir D. Boyanovsky, H. J. de Vega and D. J. Schwarz, hep-ph/0602002. Altinci sayfanin ilk paragrafinin son yarisi (fig'ure 1'den sonraki ilk paragraf)
1b) Ikinci paragrafin iki cumlesi M. K. Mak and T. Harko gr-qc/0309069 paper'inin ilk paragrafi.
1c) Ikinci paragrafin son cumlesi E. Gourgoulhon, P. Haensel, R. Livine, E. Paluch, S. Bonazzola, and J.-A. Marck astro-ph/9907225 Intoduction'in son cumlesi
1d) Ucuncu paragraf yine grubunuzun baska bir makalesi ile ayni (C. Aktas and I. Yilmaz Gen Relativ Gravit (2007) 39:849)
1e) Equation (1)'den sonraki paragraf bire bir: D. Boyanovsky, H. J. de Vega and D. J. Schwarz, hep-ph/0602002. Section IV'den onceki ikinci paragraf. (14. sayfada)
Bundan sonrasini incelemedim. Sizin 'biraz benziyor' dediğiniz giriş kısmında size ait kaç tane cümle var onu merak ediyorum. Başkalarının makalelerinden paragrafları indirip
bir araya koyarak giriş yazdığınızda nasıl oluyor da kendi çözmek istediğiniz 'tamamen orjinal' problemi ortaya koyabiliyorsunuz o da başka bir muamma.
2) Ihsan Yilmaz , Melis Aygun , Sezgin Aygun arXiv:gr-qc/0607104v2 (Bu intihal nedeniyle değil aynı makaleyi bir daha farklı isimle yazdığınız için kaldırılan bir makale)
Bu makalede birşey çok dikkatimi çekti makalenin isimi 'Topological defect solutions in the spherically symmetric space-time admitting conformal motion', genel relativite
derslerimden hatırladığım kadarıyla burada topological defectler olarak düşündüklerimiz domain wall'lar ve cosmic stringler. Bu iki obje de klasik alan teorisi ile tanımlanabiliyor
yani einstein denklemleri çerçevesinde klasik (quantum olmayan) özellikteler. Ama makalenizde şöyle bir paragraf var: In String Theory, the myriad of particle types is replaced by a single fundamental
building block, a 'string'. These strings can be closed, like loops, or open, like a hair. As the string moves through time it traces out a tube or a sheet, according to whether it is closed or open, Furthermore, the string is free to vibrate,
and different vibrational modes of the string represent the different particle types, since different modes are seen as different masses or spins
Bu paragraf açıkça string teorinin stringlerinden yani Planck skalasında yaşayan objelerden bahsediyor. Üstelik bunu googleda arayınca http://www.damtp.cam.ac.uk/user/gr/public/qg_ss.html
web sayfasındaki üçüncü paragraf çıkıyor. Burası da Cambridge üniversitesinin halka string teoriyi anlatmak için kurdugu web sitesi. Acı olan makalenize populer web sitesinden indirilmiş paragraf mı koymanız, yoksa cosmic stringler ile string teorideki stringlerin farkını bilmemeniz mi bilemiyorum.
Yoğun maddeci arkadaşlar için bir benzetme yapayım: ben elektronik bant yapısı ile ilgili bir makalemde bir anda 'o da bant bu da bant' diye yara bantlarının
özelliklerinden bahsetsem, üstelik bunu da bir hastanenin web sayfasından aynen indirmiş olsam, ne düsünürdünüz? Aynı konuda yazılan introductionların benzediğini mi, yoksa intihal yaparken kantarın topuzunu iyice kaçırdığımı mı?
3) Bir de excessive overlap yüzünden kaldırılan makaleleriniz var. Burada sorun kendinizden intihal yapmak ötesinde bir defa hesap yapıp bunu birden fazla farklı paper olarak yazmış olmanız. Bunu dogrulamak için Hep-th0505013 ve gr-qc0607104 makalelerinizi incelemeye çalıştım: gerçekten de iki makalede de
değişik durumlarda charge ve mass hesaplıyosunuz: Ama hep-th0505013teki ana sonuclarınız olan denklemler (42) ve ((45)ten sonrakı numarasız denklem), gr-qc0607104 de tekrar ana sonuclar olan denklem (42)(tekrar (86)) ve (79) olarak verilmiş. Üstelik bu kadar birbirine benzeyen iki makaleden sonra yazılanı önce yazılanına atıf vermiyor.
Aynı bilimsel sonuçları iki ayrı makalede üstelik yazar listesi değişik iki makalede vermenin açıklaması nedir? Sanırım amacınız bilime katkı yapmaktan çıkıp makale yayınlamaya dönmüş, eger başka açıklaması varsa lütfen söyleyin.
Yukarıda yaptığım araştırmayı yapmak yaklaşık 6-7 saatimi aldı, yani bir iş günümü kaybettim. Ama oturup kendi hesaplarımla uğraşsaydım daha iyi olurdu diyemiyorum, hepimizin kafasını meşgul eden intihal suçlamalarıyla ilgili kararımı vermemi sagladı. Bu iddalarla ilgili mutlaka üniversitenizde, YÖK te ve diğer kurumlarda kurullar kurulacak ve sizi baglayıcı kararlar vereceklerdir. Beni bu kararlar çok da ilgilendirmiyor, sonuçta bu bir bilimsel ahlak meselesidir, ve bir insanin davranışlarının kabul edilir olup olmadığı onunla aynı ortamları paylaşan insanlar tarafından değerlendirilir. Bu da konunuzun dışında olan, sizin intihal yapmış veya yapmamış olmanızın etkilemeyeceği bir yardımcı doçentin, sizi
kesinlikle bağlamayacak olan kararı:
Bence Arxiv tarafından hakkınızda ortaya atılan intihal iddaları kesinlikle doğrudur, yaptığınız iş çok makale yayınlıyarak yayın sayınızı haksızca arttırmaya çalışmaktır, bu da açıkca 'bilimsel hırsızlıktır'.
Lütfen savunmalarınızda 'bunu herkes yapıyor', 'bütün Türk fizikçileri suçlanıyor' gibi argümanlarla, Türkiye'de alınteri ile bilime katkıda bulunmaya çalışan insanları kendinizle bir tutmayın.
Kendi işinize göstermediğiniz saygıyı başkalarının işlerine göstermeniz dileğiyle.
4) Bu olayin dunya'da bizi ne kadar utandirdigini anlamaniz acisindan MIT'de bir doktora ogrencisinin burada bir hocamiza yazdigi mektuptan bir alinti yapiyorum. Turkiye'de yeni
kurulan ITAP (International Center for Theoretical and Applied Physics) posterlerinin basina neler geldigini anlatiyor:
Hocam merhaba;
Bu intihal skandali burada sanirim Turkiye`de buldugundan da daha fazla yanki buldu herkes bize bunu sorup duruyor. En acisi ise su; ben bu hazirladigim afisleri burada profesyonel olarak bastirmistim ve fizik bolumune ait bazi yerlere asmistim. Bu yonde bir okul politikasi veya karari olmasa bile
ogrenciler indirmisler ve cope atmislar, iki tanesinin ustunde de marker ile yazilmis ve bu aralar surekli yapilan ignelemelerden biri yer aliyordu "umalim
ki iranli fizikciler de bu kadar yetersiz olsunlar...", bu tepki belki gereksiz ama anlasilan gercekten intihal sayilabilecek birsey var.
Benzer bir hikayeyi Boston University`de okuyan arkadaslardan da dinledim orada afislerimizi indirmemisler ama ITAP`in dolandirici olabilecegini konusuyorlarmis ve afislerin yanina ve bir tanesinin de tam ustune nature news
makalesini koymuslar, bir de ODTU`nun websitesinden snapshot seklinde print-out alip hic bir haber savunma veya yalanlama yok diye boardlara asmislar.
Evet buradakiler cok onyargililar kabul ama boylesi bir yanlisin nerelere kadar uzandigini gostermesi acisindan da onemli. Ben bi kismini topladim posterlerin
copten. Cope atilmamis olanlarin da yanina MIT`de de ilgili nature makalesini asmislar ve bizim duyurulara ok cikartmislar.
5) Bu makaleleri inceledikten sonra benim kararimi rahatca verdim: 'Bu makaleler intihal, bunlari yapanlar da bilimsel hirsizdir'. Sanirim uluslararasi kuruluslarda bunu inceleyen insanlar da ayni kaniya vardilar.
Bundan sonra intihal vardir yoktur gibi bir tartismanin benim acimdan cok anlami yok.
Cok anlami olmasa da benim artik tek merak ettigim Turkiye'nin yetkili kurullarinda bu insanlar hakkinda ne gibi kararlar verilecegi. Benim acimdan bu kararlar Turkiye'deki bilimsel sistemin olgunlugunu
gosterecek. Eger yeterince olgunsa, bir sonraki konferansa basim biraz daha dik gidecegim; yok degilse calismaya devam ederek olgunlasmasini saglamak
icin elimden geleni yapacagim.
Metin Ozdemir HSP PhD Adayı
( Community and Applied Social Psychology Program, Department of Psychology,University of Maryland-Baltimore County, Baltimore)
Hatta bu yontem tip alaninda da ciddi olarak kullaniliyor. Iyi yazilmis bir makale alinip belirli bolumleri aynen ya da cok az degistirilerek bir yeni makale hazirlaniyor.
Bu tur olaylarin ortaya cikmasinin en onemli nedeni elbette bilim etiginin icsellestirilmemis olmasi. Ancak bunun disinda onemli nedenlerden ikisi de ulkemizdeki dil egitiminin yetersizligi ve bilim uretimi anlayisi.
Ingilizcesi yeterli olamayan kisiler sistemin getirmis oldugu kurallar nedeniyle yabanci dergilerde yayin yapmaya zorlaniyorlar. Ornegin sosyal bilimler alaninda docent olabilmek icin sosyal bilimler atif indeksinde yer alan bir dergide tek yazarli bir makale yayinlama zorunlulugu var. Kimi universiteler bu sistemi bir puanlama sistemi ile daha da ileriye goturuyorlar. Ornegin tek yazarli makaleler daha cok puan alirken, ortak calisma urunu olan makaleler cok daha az puan aliyor ve
bu sekilde ogretim uyeleri uzerinde tek basina yayin yapmalari icin bir baski kuruluyor.
Bu sistem hemen akla gelebilecek iki temel sorunu beraberinde uretiyor.
Birincisi, yabanci yayin yapma baskisi nedeniyle arastirmacilarin Turkce yayin yapmalarinin onune geciliyor.
Ornegin Turk Psikoloji Dergisi son derece ciddi calisan bir ekip ile 970`lerden bu yana yayinlanan ve sosyal bilimler atif indeksine girmis bir dergidir. Ancak bu
dergide yayin yapmak yerine bilimsel kalite acisindan daha dusuk duzeyde yayinlari kabul edebilen Ingilizce dergileri tercih ediyorlar. Bu nedenle de ulkemizi ilgilendiren konularda Turkce yayin yapilamiyor.
Ogrenciler bilgi edinmek icin arastirma yaptiklarinda Turkce kaynak bulamiyorlar. Uygulamacilar Turkiye`de yapilan arastirmalari temel alip bilgilerini artirmak yerine kulturu ve sitemi farkli ulkelerde yapilmis yayinlari temel alan ceviri
kitaplarla bilgi ihtiyaclarini gideriyorlar. Kisacasi kendi ulkemize ozgu bilim uretmiyoruz. Kendi toplumuna faydasi olmayan bir sosyal bilimin bize
ne faydasi vardir?
Burada hemen su iddia ortaya atilabilir: "Evrensel bilime katki yapmak.." Evet, kesinlikle katiliyorum ancak dusuk kaliteli dergilerde yayin yapmakla evrensel bilime katki yapmak dusuncesi bir yanilsamadir.
Ayrica ABD`de gecirdigim bunca yilda gordugum su ki bizim gibi ulkelerden arastirmacilar ABD`de basilan dergilerde yayin yapmak icin can atarken ABD`li arastirmacilar bu yayinlara donup bakmiyorlar bile.
Yaptiklari ABD toplumu uzerine arastirma yapmak; dolayisiyla da ABD toplumu uzerine yapilmis arastirmalarin bulgularini kullaniyorlar.
Ikinci ciddi sorun ise ortak calismanin kosteklenmesi. Iyi bilim yapan ulkelerin tamamninda ortak calisma, ekip calismasi, arastirma ekiplerinin kurulmasi ve bu disiplinlerarasi ekipler vasitasi ile
"daha kaliteli" arastirmalar yapilmasini tesvik eden bir anlayis var. Bu nedenle cok iyi dergilerde basilan cok iyi arastirmalarin hemen hepsi artik ortak
yazarlidir. Turkiye`de ise bu yonelim acik acik kosteklenmektedir. Bu nedenle ozellikle de genc ogretim uyeleri bir an once akademik derecelerini alabilmek icin tek baslarina yayin yapmak cabasi icine
giriyorlar. Bu da yeni acilimlari, kalite artisini ve is birligiyle daha iyi isler cikartmayi engelliyor.
Yayin konusundaki Ingilizce yayin yapma baskisinin neden oldugu bir diger durum da kimi genc arastirmacilarin sirf akademik
yukselmelerini emniyete almak icin kimi ticari dergilerde yayin yapmalaridir.
Bu dergiler kimi zaman makale basina 500 - 600 dolardan baslayan ucretler aliyor. Son olarak Yeni Zelanda`da basilan bur turden bir derginin iyice ticarilesip bir makale icin 2000 dolara varan ucretler talep ediyor. Rivayet gibi olacak ama bir
devlet universitemizden bir yardimci docentin de docentligini alabilmek icin banka kredisi cekerek bu derginin talep ettigi ucreti odedigini uzulerek ogrendim.
Bilim hevesini kirip, bilgi uretmeyi odullendirmek yerine kendi basina gostermelik is yapmayi tesvik eden bir sistem maalesef ulkemizin bilim gelecegini cok ciddi sekteye ugratiyor. ABD`de kendi basina is yapanlari
"tek tabanca" diyerek hayiflarken bizim universitelerimizde insanlarin kendi odalarina kapanip yanliz is yapmalari tesvik ediliyor. Bu arada kim bilir su yuzune cikmayan ne bilim hirsizliklari yasaniyor.
Yusuf Altintas, Professor
NSERC-P&WC Industrial Research Chair Professor in Virtual Machining, Manufacturing Automation Laboratory, The University of British Columbia, Department of Mechanical Engineering Vancouver, Kanada
Cocuklar bunun ne kadar vahim oldugunun farkinda bile degildiler, zira tek tek gelip "Hocam, sizin metodlarinizi ogrendik, uyguladik, calisiyor. Bize bir elestiri yapip yol gosterirmisiniz?"
Hocalari ile oturup, "management" degil, biraz da hocalik yapmasini salik verdim ve intihalleri benim eski asistanlarim siraladilar tek tek hocaya. Kisacasi, intihalin ne kadar vahim bir davranis oldugunun bile farkinda degil cocuklar, hocanin da yayinin iceriginden haberi yok. Ustelik, bogazina kadar politikaya batmis hocalarin dogal olarak arastirmaya vakti yok.
1995 yilinda, benden daha az kidemli (Yard. Doc.) bir Kanada'li hoca arkadasla bizim kasabaya geldik. Komsunun damadi bolgesel bir unuversitesinde master yapiyordu. "Ecnebi" hocanin tezdeki Ingilizce'ye bakivermesini istediler� Bizim alanimizda olmayan bir muhendislik dali.
"Tamam once ben bakivereyim" deyip tezi aldim. Tezin birkac sayfasi cok kotu Ingilizce ile yazilmis, ama geri kalani ise sahane bir Ingilizce ile devam etmis. O kadar bariz idi ki kaynaklardan oldugu gibi kopya edildigi. Paragraflarin her biri baska yerden kopayalanip , yan yana dizilmis ve bir ucubet cikmis ortaya. Anlamak icin uzman olmaya da gerek yok.
Cocugu cagirip: " Aslanim, bu tez tamamen kopya. Sen bunu yeniden yaz, ben yine okuyevereyim bana gonderirsen. Boyle tez calismasi olmaz. Ustelik ben bir arastirma falan da gormedim bu tezde."
Cevap: " Abi, tum tezler boyle, zaten hocam da kabul etti! Benimkinden daha kotuleri de var, sen neye benimkine taktin?"
"Ama bu tez senin adina basilacak. Hocan gorevini yapmamis, fakat tez senin. Sen bu tezi boyle veremezsin. "
"Sen karisma abi, versene arkadasina okusun!"
Gonderdim cocugu bir suru nasihatle, yakinim olan egitimsiz kayinpederi ve kayinvaldesi bana kirildilar.
Bir ogrenci intihal yapiyorsa, mutlaka sorumlusu hocasidir. Asistaninin yaptigi ve yazdigi seylerden haberi olmayan ama onaylayan kisiye nasil hoca denebilir ?
YOK sisteminin koklu bir degisiklige ugramasi gerekli. Aslinda siyasiler kanca atmasa, her unuversitenin ozerk ve kendi kendini denetlemesi, hem kaliteyi hem de bilimsel verimi artirir. Fakat Turkiye gercekleri, hukumetlerin begenmedigi rektorleri hapishanelerde surundurmesi, bazi rektorlerin de siyasi parti liderleri gibi davranmasi, rektor secimlerinin akademik yonetim tecrubesi ve bilimsel basari bazinda degil de �secim vaatleri" ile yapilmasi, sistemi daha da batakliga gomuyor.
Akademik calismalari zayif olan hocalar iki siniftir:
-�Benim kapasitem bu kadar, daha iyisi elimden gelmiyor" deyip onurlu durus sergilemek
- Ikinci kesim de intihal, kayirma/kayrilma, asistanlarinin veya daha genc hocalarin sirtindan, politik ayak oyinlari ile yukselen gurup.
Türkiye ikinci guruptan hocalarin hegemonyasinda batakliga dogru yurumekte. Bu gurup ayni zamanda tam akademisyenleri de unuversitelerden, hatta ulkeden kacirmak icin her yolu denemekteler.
Kanada unuversitelerinin yapilanmasini, ve Turkiye ile bildigim kadari ile karsilastiran makalelerim asagida gorulebilir. (http://www.kanadainfo.com/yazarlar/yusuf/giris_yusuf.asp)
Turkiye unuversiteleri devamli geriye dogru dortnala kosmakta. Unuversiteler bilimsel ozerklik icinde, akademik basarinin olcumleri oturtulmadikca cokus devam edecektir. Akademik yayin yapip elestiri suzgecinden gecmemis hocalarin profesor-dekan-rektor oldugu, intihalcilerin basbakan yardimcisi oldugu bir siyasi ortamda unuversiteleri duzeltmek cok zor.
Adı bende saklı bir doçent
Hep birlikte bir illüzyonun içinde oynuyoruz, bazen bizi kendimize getiren bir kaç uyarı alıyoruz o kadar. Madem bu konuda hassasız o halde tıp alanındaki, kimya alanındaki uluslararası makaleleri mercek altına alalım (ziraat da buna dahil). (Lütfen her yıl doçentlik sınavlarına müracaat edenler ve doçent olanların alanlarına göre dağılımına bakınız.)
Yüksek öğretim sadece öğretim üyesi yetiştirmek değil, uluslararası alanda tanınmış, gerçekten ölçü alınabilecek bilimsel yayınları çıkartabilmeyi de içermelidir. Citation indekse (her nasılsa) girebilmiş dergilerdeki denetleyemediğimiz bir yayın sistemine bu işi havale edersek, bu tür manzarlarla daha çok karşılaşırız.
mmunir@milliyet.com.tr
Tuesday, September 18, 2007
Özgür Oktel 'den (Bilkent Fizik) ÇOMÜ Plagiarism Şebekesine Cevap
http://www.bilim.org/forum/viewtopic.php?t=1931&postdays=0&postorder=asc&start=10
Sayın Yılmaz ve ÇOMÜ nün intihalle suçlanan diger hocaları,
Ben Bilkent Üniversitesi Fizik bölümünde yoğun madde fiziği üzerine çalışan bir yardımcı doçentim.Genel Relativite ve
kozmoloji ile ilgili bilgim ise Doktora sırasında aldığım bir ders ve dinlediğim konuşmalarla sınırlıdır. Hakkınızdaki
intihal iddalarının doğru olup olmaması aslında direk olarak beni ilgilendirmese de intihal iddalarına yazdığınız cevaptan
sonra sizlerin makalelerinizi daha yakından inceledim, bu incelememin sonuçlarını hem sizle hem de cevap yazısını gönderdiğiniz
bölümümdeki arkadaşlarımla paylaşmak istedim.
Öncelikle verdiğiniz intihal tanımında 'başkasının yaptığı işi kısmen veya tamamen kendisininmiş gibi sunmak' olduğunu hatırlatayım.
İntihalin tanımı ve nelerin intihal sayıldığı pek çok kurumun ve derginin web sitesinde var. Nelerin intihal kapsamına girdiğinin kısa bir tanımını
ben de Purdue üniversitesinin web sitesinden aldım: (http://owl.english.purdue.edu/owl/resource/589/02/)
There are some actions that can almost unquestionably be labeled plagiarism. Some of these include buying, stealing, or borrowing a paper (including, of course, copying an entire paper or article from the Web); hiring someone to write your paper for you; and copying large sections of text from a source without quotation marks or proper citation.
Ben grubunuzun hem intihalle suçlanan hem de suçlanmayan yayınlarına baktım, ikisinden de birer örnek vermek istiyorum:
1) I. Yilmaz, A Kucukarslan ve S. Ozder (Arxiv de olmayan, intihalle suçlanmamiş bir makale, grubunuzun bulabildiğim en yeni yayını)
International Journal of Modern Physics A
Vol. 22, No. 12 (2007) 2283–2291
Bu makale arxiv de olmadığı için maila ekledim. Makalenin cümlelerini google scholar ile aratınca karşıma şunlar çıktı, merak eden herkes bakabilir:
1a) Makalenin ilk paragrafi birebir D. Boyanovsky, H. J. de Vega and D. J. Schwarz, hep-ph/0602002. Altinci sayfanin ilk paragrafinin son yarisi (fig'ure 1'den sonraki ilk paragraf)
1b) Ikinci paragrafin iki cumlesi M. K. Mak and T. Harko gr-qc/0309069 paper'inin ilk paragrafi.
1c) Ikinci paragrafin son cumlesi E. Gourgoulhon, P. Haensel, R. Livine, E. Paluch, S. Bonazzola, and J.-A. Marck astro-ph/9907225 Intoduction'in son cumlesi
1d) Ucuncu paragraf yine grubunuzun baska bir makalesi ile ayni (C. Aktas and I. Yilmaz Gen Relativ Gravit (2007) 39:849)
1e) Equation (1)'den sonraki paragraf bire bir: D. Boyanovsky, H. J. de Vega and D. J. Schwarz, hep-ph/0602002. Section IV'den onceki ikinci paragraf. (14. sayfada)
Bundan sonrasini incelemedim. Sizin 'biraz benziyor' dediğiniz giriş kısmında size ait kaç tane cümle var onu merak ediyorum. Başkalarının makalelerinden paragrafları indirip
bir araya koyarak giriş yazdığınızda nasıl oluyor da kendi çözmek istediğiniz 'tamamen orjinal' problemi ortaya koyabiliyorsunuz o da başka bir muamma.
2) Ihsan Yilmaz, Melis Aygun, Sezgin Aygun arXiv:gr-qc/0607104v2 (Bu intihal nedeniyle değil aynı makaleyi bir daha farklı isimle yazdığınız için
kaldırılan bir makale)
Bu makalede birşey çok dikkatimi çekti makalenin isimi 'Topological defect solutions in the spherically symmetric space-time admitting conformal motion', genel relativite
derslerimden hatırladığım kadarıyla burada topological defectler olarak düşündüklerimiz domain wall'lar ve cosmic stringler. Bu iki obje de klasik alan teorisi ile tanımlanabiliyor
yani einstein denklemleri çerçevesinde klasik (quantum olmayan) özellikteler. Ama makalenizde şöyle bir paragraf var:
In String Theory, the myriad of particle types is replaced by a single fundamental
building block, a ’string’. These strings can be closed, like loops, or open,
like a hair. As the string moves through time it traces out a tube or a sheet, according
to whether it is closed or open, Furthermore, the string is free to vibrate,
and different vibrational modes of the string represent the different particle types,
since different modes are seen as different masses or spins
Bu paragraf açıkça string teorinin stringlerinden yani Planck skalasında yaşayan objelerden bahsediyor. Üstelik bunu googleda arayınca
http://www.damtp.cam.ac.uk/user/gr/public/qg_ss.html
web sayfasındaki üçüncü paragraf çıkıyor. Burası da Cambridge üniversitesinin halka string teoriyi anlatmak için kurdugu web sitesi. Acı olan
makalenize populer web sitesinden indirilmiş paragraf mı koymanız, yoksa cosmic stringler ile string teorideki stringlerin farkını bilmemeniz mi bilemiyorum.
Yoğun maddeci arkadaşlar için bir benzetme yapayım: ben elektronik bant yapısı ile ilgili bir makalemde bir anda 'o da bant bu da bant' diye yara bantlarının
özelliklerinden bahsetsem, üstelik bunu da bir hastanenin web sayfasından aynen indirmiş olsam, ne düsünürdünüz? Aynı konuda yazılan introductionların benzediğini
mi, yoksa intihal yaparken kantarın topuzunu iyice kaçırdığımı mı?
3) Bir de excessive overlap yüzünden kaldırılan makaleleriniz var. Burada sorun kendinizden intihal yapmak ötesinde bir defa hesap yapıp bunu birden fazla
farklı paper olarak yazmış olmanız. Bunu dogrulamak için Hep-th0505013 ve gr-qc0607104 makalelerinizi incelemeye çalıştım: gerçekten de iki makalede de
değişik durumlarda charge ve mass hesaplıyosunuz: Ama hep-th0505013teki ana sonuclarınız olan denklemler (42) ve ((45)ten sonrakı numarasız denklem),
gr-qc0607104 de tekrar ana sonuclar olan denklem (42)(tekrar (86)) ve (79) olarak verilmiş. Üstelik bu kadar birbirine benzeyen iki makaleden sonra yazılanı önce yazılanına
atıf vermiyor.
Aynı bilimsel sonuçları iki ayrı makalede üstelik yazar listesi değişik iki makalede vermenin açıklaması nedir? Sanırım amacınız bilime katkı yapmaktan çıkıp makale
yayınlamaya dönmüş, eger başka açıklaması varsa lütfen söyleyin.
Yukarıda yaptığım araştırmayı yapmak yaklaşık 6-7 saatimi aldı, yani bir iş günümü kaybettim. Ama oturup kendi hesaplarımla uğraşsaydım daha iyi olurdu diyemiyorum,
hepimizin kafasını meşgul eden intihal suçlamalarıyla ilgili kararımı vermemi sagladı. Bu iddalarla ilgili mutlaka üniversitenizde, YÖK te ve diğer kurumlarda kurullar kurulacak
ve sizi baglayıcı kararlar vereceklerdir. Beni bu kararlar çok da ilgilendirmiyor, sonuçta bu bir bilimsel ahlak meselesidir, ve bir insanin davranışlarının kabul edilir olup olmadığı
onunla aynı ortamları paylaşan insanlar tarafından değerlendirilir. Bu da konunuzun dışında olan, sizin intihal yapmış veya yapmamış olmanızın etkilemeyeceği bir yardımcı doçentin, sizi
kesinlikle bağlamayacak olan kararı:
Bence Arxiv tarafından hakkınızda ortaya atılan intihal iddaları kesinlikle doğrudur, yaptığınız iş çok makale yayınlıyarak yayın sayınızı haksızca arttırmaya çalışmaktır, bu da açıkca 'bilimsel hırsızlıktır'.
Lütfen savunmalarınızda 'bunu herkes yapıyor', 'bütün Türk fizikçileri suçlanıyor' gibi argümanlarla, Türkiye'de alınteri ile bilime katkıda bulunmaya çalışan insanları kendinizle bir tutmayın.
Kendi işinize göstermediğiniz saygıyı başkalarının işlerine göstermeniz dileğiyle.
--
Mehmet Ozgur Oktel
Assistant Professor
Department of Physics
Bilkent University
Ankara 06800
Turkey
--------------------------------------------------------------------------------
Mustafa Gündoğan Site Denetçisi ![]() ![]() ![]() Kayıt: 16 Mar 2005 Mesajlar: 279 Nereden: Ankara |
|
PLAGIARISM SCANDAL - COMU - 2003 - SENYUCEL-ARDIL CASE
PLAGIARIZM SKANDALI - ÇOMÜ - 2003 - SENYÜCEL-ARDIL VAKASI
İNTİHAL SKANDALI
AŞIRMACILIK SKANDALI
ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ
CANAKKALE ONSEKIZ MART UNIVERSITY
PLAGIARISM SCANDAL - COMU - 2003 - SENYUCEL-ARDIL CASE
Servet Senyücel ( bazen Servet Şenyücel ) ( Servet Senyucel )
Cemal Ardıl ( Cemal Ardil )
Mehmet Ali Salahlı ( Mehmet Ali Salahli )
Nurgül Senyücel ( bazen Nurgül Şenyücel ) ( Nurgul Senyucel )
Bahadır Aydın ( Bahadir Aydin )
Ali Okatan
Bekir Karlık ( Bekir Karlik )
ve diğerleri
---------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------
BELGE LINKLERI :
1. Asagida aktarilanlarin
belgeleri :
http://copluksite-documents.blogspot.com/2007/09/iindekiler.html
2. Turkish Plagiarism (bu sitenin Icindekiler dizini) :
A - İÇİNDEKİLER
3. Senyucel-Ardil vakasini 2004 yili basinda dunyaya duyuran,
ve Senyucel Ardil 'in COMU'den atilmalarinda da etkili olan,
web sitesinin tum dosyalari (web sitesindeki duzende) :
ws_senyucel_ardil_case_comu_2003.rar (8 MB) :
Download Link: http://www.usaupload.net/d/ngr4ljbxrc5
Link-teki rar dosyasinda neler var :
------------------------------------
- Servet Senyucel, Cemal Ardil,
ve ekibinin plagiarism islerinden
ornekler.
Servet Senyucel'in ODTU medikosu uzerine
asirmasi da var, asagida bahsettigim.
- Azerbeycandan bir katilimcinin plagiarism
isi.
- Ismail Kahraman'in plagiarism isi.
Ismail Kahraman ve msc tezi hakkinda da
asagida bilgi var.
- Asirmacilarin foto.lari.
- Asirmacilarin COMU'deki odalarinin
kapilarina astiklari
sahte dernek, sahte toplanti, sahte dergi
tanitimlarin foto.lari
- Hayali derneklerle COMU'nun iliskisini
gosteren gazete haberleri, rektor Ramazan Aydin
ve dekanin hayali derneklerle COMU'nun ortaklasa
duzenledigi toplantilarda acilis konusmalari
yaparkenki foto.lari,
katilim belgeleri, ve
bazi esantiyonlarin foto.lari.
- Hayali dernek ve COMU isbirligiyle duzenlenen
Yapay Zeka ve Yapay Sinir Aglari
konulu toplantida sunulmus gozuken
milestone paper 'larin basliklarindan ornekler.
- ODTU'lu Ramazan Aydin
ve ODTU'lu Tugmac Sayrac imzali
"doktora ogrenimi gorme sucu"ndan
bahseden, ve
"doktora ogrenimi gorme hakkini
gaspetmek" amacina yonelik,
fakat ayrimcilik yaparak
uyguladiklari
bir yaklasimi dile getiren 2 yazi.
Bunlarin uygulamalarinin
apayri, uzun ve aci hikayeleri var;
bir yandan
plagiarism -i tesvik ederken,
bir yandan durust akademisyenlerin
doktora ogrenimi gaspettiklerini
hatirlatmak icin eklendi o yazilar.
NOT : link-teki rar dosyasi icindeki
pdf formatindaki
plagiarism islerini degerlendirebilmek icin
lise diplomasina da gerek yoktur,
Turkce ya da bir baska dil bilmeye de.
------------------------------------
Asagida anlatilanlarin hepsi cok daha fazlasiyla
COMU, YOK, ve ilgili diger yerlere yaptigimiz
resmi basvurularda, ilgili pek cok kurumun
arsivlerinde mevcuttur.
Bunlarla ilgili bazi calismalarimizi
Turkiye'de yayinlatmayi henuz beceremedik,
fakat pesini birakmis degiliz,
"Nature" bizden once davranarak,
dunyaya duyurdu.
------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------
ODTÜ Fizik Bölümünden bazı hocaların dikkatlerini çekmesiyle,
dünyada internet üzerindeki Fizik konularındaki en büyük makale arşivi
arXiv yetkililerinin ve Cornell University 'den (USA) bazı fizik profesörlerinin
ortaya çıkartarak sitesinden dünyaya duyurmasıyla patlak veren
şebeke işi büyük ölçekli uluslararası PLAGIARISM
(İNTİHAL, AŞIRMACILIK, UYDURMACILIK, MANİPULASYONCULUK)
SKANDALInı,
dünyanın en eski ve en meşhur popüler bilim dergilerinden
138 yıllık
Nature 'ün (İngiltere)
şimdiye dek ortaya çıkartılan en büyük çaplı PLAGIARISM vakası olarak ve
"Türk kültüründe plagiarism ayıplanmaz, sıradandır"
eleştirisiyle tün dünyaya duyurdu.
Çoğumuz bu sayede haberdar olduk.
----------------------------------------------------------------
Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Fizik Bölümü eski Başkanı
Prof. İhsan Yılmaz ( Ihsan Yilmaz ),
Fizik Bölümü Başkanı Doç. İsmail Tarhan ( Ismail Tarhan ),
Bilgisayar Mühendisliği eski bölüm başkanı,
Matematik Bölümü eski başkanıı,
Fizik Bölümü eski başkanı, ve
Egitim Fakultesi Ilkogretim Matematik Ogretmenligi hocası
Hüsnü Baysal ( Husnu Baysal ),
ve Fizik Bölümü doktora öğrencileri
Sezgin Aygün ( Sezgin Aygun ), Melis Aygün ( Melis Aygun ),
ve Matematik Bölünü mezunu ve Hüsnü Baysal 'ın öğrencisi
Can Aktaş 'tan ( Can Aktas )
oluşan
ÇOMÜ'deki PLAGIARIST şebekesinin
PLAGIARISM faaliyetlerinin
uluslararsı PLAGIARISM SKANDALI olarak ortaya çıkması üzerine
hazırlayıp her yere yağdırdıkları
"sütten çıkmış ak kaşıklar oldukları" havasındaki
hedef saptırma gayretiyle
"kendilerinin ötesinde tüm Türk Fizikçilere, Türkiye 'ye komplo kurulduğu"
havasındaki bazı iddialarını aşağıya bir not alıp hatırlayalım önce :
-- " 4) ..... peki sadece türkiye'de değil tüm dünyada birçok bu tür örnek varken, bizim ve ülke olarak türkiye'nin oldukça da çarptılarak bu duruma düşürülmesinin sebebi nedir? "
-- " 5) ..... eğer "introduction" bölümünde aynı cümlelerin olması suç teşkil ediyorsa, arxiv neden sadece bizi ve de ülkemizi suçluyor? "
-- " 7) aslında bu iddialar türkiye'deki tüm bilim insalarına yapılmıştır. çünkü bundan sonra türkiye'den gönderilecek tüm çalışmalara şüpheli gözüyle bakılacaktır. ne yazık ki bu iddialar uluslararası ortama bu ülkedeki bilim insanları tarafından taşınmıştı. "
-- lütfen yukarıda yazmış olduklarımızın yümünün doğruluğunu ve bunların savunma psikolojisi ile yazılmış haklı çıkarmaya yönelik ifadeler değil, tamamen gerçek ifadeler olduğunu http://arxiv.org sayfasından araştırarak sorgulayınız.
-- " şimdi eğer bu konudnun özünü anlayabildiyseniz, hukuka başvurarak hem kendi hem de ülkeminizin hakkını savunacak olan bizlere karşı olan önyargınızı bir kenara bırakarak, bu konuda gerçekten bilim ve ülkemizi düşünerek hareket etmenizi umuyoruz.
ihsan yilmaz, hüsnü baysal, ismail tarhan
melis aygün, sezgin aygün, can aktaş "
----------------------------------------
Şimdi bu konunun örtbasını bizzat üzerine alan
Osman Demircan 'ın söylediklerini aşağıya not alalım :
http://www.memurlar.net/haber/87650/
http://www.samanyoluhaber.com/sondakika-70454.html
İntihal mi, üniversitede iç çekişme mi?
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Osman Demircan, intihal (aşırma) iddialarını araştırmak için söz konusu makaleleri birebir karşılaştırdıklarını,
çok yönlü inceleme başlattıklarını bildirdi.
Prof. Dr. Demircan, yaptığı açıklamada, son günlerde bazı basın organlarında yayınlanan intihal iddialarının, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Fizik Bölümünde yaşanan iç çekişmeden kaynaklandığını öne sürerek, bu sorunun üniversiteyi de aşıp, yurt dışına taşındığını belirtti.
Bilimsel araştırmalarda ve makalelerin giriş bölümlerinde, başka bilim adamlarının çalışmalarından alıntı yapılabildiğini ifade eden Demircan, şunları kaydetti:
''Sözü edilen intihal olayı, her araştırmacı tarafından yapılıyor. Araştırma yapanlar ya da makale yayınlayanlar, kaynak olarak yararlandıkları çalışmaların özetini yazabilirler. Kamuoyuna intihal olarak duyurulan olay, intihal değildir. Yapılması gereken bir şeydir. Çünkü bir bilim adamı başka bir bilim adamının yaptığı çalışmayı, kendi araştırmasında özetleyebilir.''
ÇOK FAZLA YAYIN YAPANLAR BU YÖNDE ELEŞTİRİLİYOR''
Prof. Dr. Demircan, çok fazla bilimsel yayın ve araştırma yapan, birim, bölüm ve kişilerin bu yönde (intihal) eleştirildiğini ileri sürerek, ÇOMÜ Etik Kurulu olarak, intihal iddialarını araştırmak için makaleleri birebir karşılaştırıp, tarama yaptıklarını kaydetti.
''Çok yönlü inceleme başlattık. Bu araştırmamızı tamamladıktan, sonra somut verilerle açıklama yapacağım'' bilgisini veren Prof. Dr. Demircan, ''Asıl yapmak istediğimiz şey, Türkiye'deki bilimsel araştırmaları kötüleme yönünde yaygınlaşan bu girişimi durdurmak, yurt dışında bu yönde yapılan karalama yazılarını geri çektirmek'' görüşünü vurguladı.
AA
2007-09-15 16:47:24
----------------------------
Yeni rektör Prof. Ali Akdemir de şöyle demiş :
http://www.memurlar.net/haber/87329/
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=267909
-- " üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyeleri, uzun yıllara varan araştırma ve incelemelerini uluslararası yayına dönüştürme konusunda oldukça başarılı sonuçlar alan öğretim üyeleridir "
-----------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------
Size Canakkale Onsekiz Mart Universitesi 'ndeki
(COMU) plagiarism sebekelerinden bahsedelim
biraz :
Bir kac yil once COMU 'de Turkiye universite
tarihindeki en buyuk toplu plagiarism vakasini
ortaya cikarttik.
Bu ayni zamanda buyuk bir dolandiricilik
vakasiydi.
Plagiarism kismi ortbas edildi,
dolandiricilik yaptiklari icin
COMU Bilgisayar Muh. Bol. Bsk. Yrd. Doc. Dr.
Servet Senyucel 'i
ve
COMU Bilgisayar Muh. Bol. ogretim gorevlisi
ve Bilgi Islem Dai. Bsk.
Cemal Ardil 'i
universiteden ve memurluktan atmak zorunda
kaldilar.
YOK ise odul olarak cezalarini hafifleterek
memurluktan atilma kismini kaldirdi.
------------------------------------------------
Servet Senyücel ( bazen Servet Şenyücel ) ( Servet Senyucel ) :
Servet Senyucel,
Trakya U. matematik bol. mezunu,
fizik-ten msc diplomasi var,
ayni universitenin Bilgisayar Muh. Bol.den
daha yeni kuruldugu yillarda
3 yilda dr. diplomasi sahibi (1996).
Doktora tezi basligi :
Indeks ve random erisimli dosyalarda erisim hizinin
artirilmasi icin algoritma gelistirilmesi.
118 sf.
Tezinde kullandigi kaynaklar (tamami ; en yenisi 1991 tarihli) :
1. R. Bayer and E. McCreight, Organization and maintanence
of large ordered indexes, s.173-189 (1972)
2. R. Bayer and K. Unterauer, Prefix B-tree. ACM Transactions
on Database 2, s.11-26 (1977)
3. D. Comer, The ubiquitous B-tree. ACM Computing Surveys 11,
121-137 (1979)
4. G.K. Gupta and K.J. McDonnell, B-tree with deferred splitting.
Proceedings of the 7th Australian Computer Science Conference 6 (1),
26, 1-26, 9 (1984)
5. G. Held and M. Stonebraker, B-trees reexamined. Communications
of the ACM 21, 139-143 (1978)
6. A.L. Rosenberg and I. Snyder. Time and space-optimality in B-trees.
ACM Transactions on Database System 6, 194-211 (1981)
7. K.H. Quitzow and M.R. Klopprogge, Space utilisation and access
path length in B-trees. Information Systems 5, 7-16 (1980)
8. B. Srinavasan, An adaptive oveflow technique to defer splitting
in B-trees. The Computer Journal, Vol. 34, 5, 397-404 (1991)
9. Horowitz, Ellis and Sartaj Sahni, Foundations of Data Structures.
Computer Science Press, Rockville, MD, 1982.
10. File Organization and Processing. Alan L. Thur, North Caroline
State University, 1988
11. File Structures : Analytic Approach, Salezberg, Betty Joan,
143-150 (1988)
*****************************************
NOT : 118 sayfa-lik doktora tezi boyunca
ne bu kaynaklar 1 kez dahi anilmistir,
ne de bir baska kaynak.
Dolayisiyla tezde yazilanlarin nereden,
ne sekilde alindigi,
ve guvenilir olup olmadigi tamamen belirsizdir.
*****************************************
Tezde ne yapildigi iddia edilmekte :
ONSOZ
.....
Bu tezimde, boşluk kullanılan B-tree yapılarindaki bosluklari
kaldirip bellek alanlarindan tasarruf edip ve bunlarin
algoritmalari ile programlari yazilmistir. Ayrica bosluk
kullanmayan yeni B-tree yapisi ortaya cikararak hizli
veri saklama ve veri erisim performansina sahip yeni
bir algoritma gelistirdik.
......
OZET
.....
Ucuncu bolumde, ..... hizli veri saklama ve hizli veri
guncelestirme sorunlarinin asilmasi icin, bos bellek alanlarinin
iyi bir sekilde kullanan yeni veri depolama algoritmalari
gelistirilmistir. ..... bosluk kullanan B-Tree yontemleri ele
alinarak, bu yontemlerin bosluklarini ortadan kaldiran algoritmalar
gelistirilmistir. Bu bolumdeki calismalarimizin amaci, iyi
bir veri depolama ve cok hzili veriye ulasma yontemleri kullanarak
zamandan ve bellek alanlarindan tasarruf etmeyi amaclanmaktadir.
.....
Dr biter bitmez ayni uni.de yrd. doc. yapilmis.
5-6 yil boyunca yaptigi yayin sayisi : "0".
Servet Senyucel 2001 Guz doneminde,
COMU 'ye Edirne'den
ek ders ucreti + yevmiye + yolluk + vd
karsiligi getirtiliyor.
Fakat COMU'ye ilk geldigi gunden 2004 yili baslarinda
atilana dek,
iceriklerin habersiz olmanin otesinde adinin ne anlama
geldiginden bile habersiz oldugu halde veriyor gozuktugu
derslerin kimine hic ugramiyor, kimine ise ara sira ugruyor,
alakasiz abuk sabuk seylerden bahsediyor.
Ugramadigi bu derslerin cogunda ders notu diye dagittigi
seyler alakasi olmayan sacmaliklardan olusan
1-2 A4 sayfasindan ibaret.
Buna ragmen hakketmedigi ders ucretlerini fazlasiyla aliyor.
**************************
Servet Senyucel 'i COMU Bilgisayar Muh. Bolumune getiren
kisi arXiv skandali sayesinde artik dunyaca taninan bildik bir isim :
o donemde Bilgisayar Muh. Bol. baskani olan
Hüsnü Baysal ( Husnu Baysal ).
Servet Senyucel 'in bilgisayari acip kapamakta bile zorlanan
esi makina muhendisi Nurgul Senyucel 'i
ogretim gorevlisi olarak COMU Bilgisayar Muh. Bolumune
getiren de
Hüsnü Baysal ( Husnu Baysal ).
Nurgul Senyucel de derslerin isimleri hakkinda dahi
fikri olmadigi icin kocasinin atilma sureciyle birlikte
2 yillik bir MYO 'ya surulene dek
1 tek derse bile girmis degil.
Buna ragmen o da hakketmedigi ders ucretlerini fazlasiyla aldi.
Dekanin Servet Senyucel'e ovgulerinden :
"Buraya oyle coreklendik ki, kimse sokemez bizi.
15 yil sonra benim yerime sen dekan olursun."
***************************
Servet Senyucel 'in derslere girmedigi,
Husnu Baysal 'a
Dekan Salih Zeki Tutkun'a
Rektor Ramazan Aydin'a, ve
artik o da bildik bir isim olan
Rektor yardimcisi Osman Demircan 'a
yazili olarak defalarca bildiriliyor.
Sikayetleri yapana eziyet ediliyor.
Servet Senyucel 'se tesvik ediliyor.
***************************
------------------------------------------------
Cemal Ardıl ( Cemal Ardil ) :
Servet Senyucel-in Edirne'den arkadasi,
3 yillik ortaokul fen bilgisi ogretmenligi mezunu,
Trakya Uni. fizik-ten msc var,
msc tezi, ayni hocanin bir dr ogrencisinin
dr tezinden asirma, ve cogu ufurme.
Servet Senyucel, 2002 guz donemi basinda
kadrosu COMU 'ye aktarilir altarilmaz
Edirne 'den bilgisayarla alakasi olmayan
arkadaslarini da ogretim gorevlisi olarak
bolume doldurmaya basliyor.
Bunlarda da Husnu Baysal 'in da imzasinin
olmasi muhtemeldir.
Bunlardan ilki Cemal Ardil.
2002 'de Servet Senyucel,
Bolum Baskanligini Husnu Baysal 'dan devraliyor.
Cemal Ardil, Edirne'de 20+ yillik ilkogretim
ogretmenliginden COMU Bilgisayar Muh. Bol.e
ogretim gorevlisi olarak gelir gelmez,
ayni zamanda Bilgi Islem Dai. Bsk. yapiliyor.
------------------------------------------------
Servet Senyucel ve Cemal Ardil
internette hazirladiklari sitelerde
kendilerini uluslararasi akademik (IEEE vb gibi)
fakat hayali bazi derneklerin baskanlari olarak
tanitiyorlar.
COMU-deki odalarinin kapilarina astiklari
afis, etiket vb.de kendilerini boyle
tanitiyorlar.
Hatta Cemal Ardil, kendini Dr. Cemal Ardil
olarak tanitiyor.
Bir gun bakiyorsunuz Azerbaycan-dan
doktoram var diye ilan ediyor,
baska gun Nijerya-dan,
baska gun bilmem nerden.
Dunyadaki en meshur yuzlerce bilim adamini,
hicbirinin haberi olmadan,
kendi derneklerinin aktif uyesi olarak
tanitiyorlar,
kendilerini uyaran ogretim uyelerini
cogu zaman hakaret esliginde tehdit ediyorlar,
kimi zamansa listede isim degisiklikleri
yapiyorlar.
Kimi zaman kendi ekiplerindeki
uni. diplomasi bile olmayan tipleri
de Dr. bilmem kim olarak taniyorlar.
Servet Senyucel ve Cemal Ardil,
bu hayali dernekleriyle,
kimi tamamen hayali,
bilimsel toplantilar duzenlediler.
Hayali derneklerden birisi suydu :
ICIS : International Computational Intelligence Society .
Yonetici, uye, danisman, hakem, vb
gosterdiklerinden bazilari :
Lotfi Zadeh,
Bart Kosko,
Azriel Rosenfeld,
ve yabanci ve Turk akliniza gelebilecek
pek cok meshur akademisyen.
Hayali ICIS ve COMU isbirligiyle
duzenlenmis gozuken kimi tamemen
hayali pek cok uluslararasi toplantilar
(kongre, konferans, sempozyum vb)
duzenlediler.
Mesela
Artificial Intelligence
and Neural Networks
baslikli uluslararasi gorununumlu
bir toplantida
uluslararasi meshur hoca hakemlerden
onay almis gozuken bir makale
basligi :
- Tepegoz-un faydalari
(Google scholar 'da TAINN 2003 diye taratinca
http://scholar.google.com.tr/scholar?q=%22TAINN+2003%22&hl=tr&lr=&start=20&sa=N
bu ve diger bazi abuk bildiriler cikiyor)
http://66.102.1.104/scholar?hl=tr&lr=&q=cache:UaEzjHyeUuQJ:www.ijci.org/products/tainn/T05006.pdf+%22TAINN+2003%22
(Tepegoz : su transparent-lari duvara yansitan alet)
ve daha kelalaka neler neler.
Servet Senyucel ve Cemal Ardil
bu illegal faaliyetlerinde
bolum personelinden dis gecirebildiklerini
kole gibi kullaniyor.
Bir bakiyorsunuz,
Servet Senyucel ve Cemal Ardil
1 yilda 20-30 uluslararasi yayin
yaptiklarini ilan ediyorlar ayni zamanda.
Tabi ki tamami asirma ya da uydurma.
Bunlarin cagunu da diger ekip
uyelerine yaptirtiyorlar ustelik.
O kadar pervasiz ve rahatlar ki,
super ozensiz, bastan savma
plagiarism isleri bunlar;
ne halt ederlerse etsinler
bir sorun yasamayacaklarindan
o kadar eminler ki.
Ornegin,
Servet Senyucel, hayatinda
ODTU'yu gormemisken,
ODTU mediko sistemiyle
ilgili abuk sabuk bir seyler
yaptigini iddia ediyor bir
plagiarism isinde,
ODTU medikosunun web sayfasindan
rasgele bir kac copy-paste yapmis,
onlarla anlamli bir cumle kurayi
bile becerememis ustelik.
Bununla ilgili bir internetten haber :
http://www.tedavidergisi.com/index.php?option=com_content&task=view&id=70&Itemid=42
http://www.tedavidergisi.com/index.php?option=com_frontpage&Itemid=1
( bu sitenin Servet Senyucel'in dolandiricilik, vd amaclarla bugune dek actigi
onlarca kendi sitelerinden birisi olmasi kuvvetle muhtemeldir )
---------------
E-SAĞLIK HASTALIK TEŞHİSİ PROJESİ
TÜRK BİLİM ADAMLARINDAN BÜYÜK ATAK!....
ARTIK HASTALIK TEŞHİSİ KOLAYLAŞIYOR…..
Birçok bilim kuruluşu tarafından desteklenen ve Prof.Dr. Bekir Karlık ile Yrd.Doç.Dr. Servet Senyücel'in beraber yürüttüğü bu proje de yapay zeka yöntemleri kullanılarak yapılan E-SAĞLIK HASTALIK TEŞHİSİ projesi hastalıkların teşhisine kolaylaştırması ve Aile Hekimliğine yardımcı olması nedeniyle tıp ve sağlık bilişimi alanında büyük ses getirdi. Proje Yürütücüsü Prof.Dr. Bekir Karlık proje hakkında şunları söyledi. "E-Sağlık; bilgi ve iletişim teknolojilerinin tüm fonksiyonlarının vatandaşların, hastaların sağlığının iyileştirilmesinde, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirliği arttırmak ve sağlık sektöründe yer alan tüm paydaşlara kaliteli, verimli ve etkili hizmetlerin sunumu için kullanılmasıdır. Bu çalışmada, internet ortamında hasta elinde bulunan tahlil sonuçları, hasta şikayetleri, EKG, EEG, vs. verileri girerek, tarafımızdan hazırlanan bilgisayar destekli akıllı öğrenme programı ile hastalığın tanısını ve check-up yaptırılması sağlanacaktır. Ayrıca tele-tıp ve tele-konsültasyon yapılarak, verileri girilen hastada ciddi bir sorun söz konusu ise erken tanıya gidilecektir. Hasta kendisinde ciddi bir problem yoksa hastanelere akın etmeyeceklerdir.
Bu şekilde, yoğun iş mesaisi altında çalışan doktorlarımıza veya uzman olmayan doktorların mesailerine yardımcı olunacaktır. Bu bağlamda, interaktif, Akıllı, üyelik sistemli, gerektiğinde web sayfasına üye olan hastane, kliniklere hasta akımını sağlayacak bir sistemde uyarlanacaktır. Ayrıca hastaneler arası hasta-doktor arası aktif tıp bilişimi ve bir hastalık, o hastalığın tanısı ve tedavi süreci, doğum ve hamilelik dönemi gibi konular hakkında sürekli bilgilendirme sağlanacaktır. Bütün bunlar yapılırken, kişisel sağlık kayıtlarının erişim denetimi (e-imza) ve gizlilik ihtiyaçlarının belirlenerek hasta hakları göz önünde bulundurulacaktır.
30 Ocak 2003 tarihinde Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi (TSBS) çalışmaları başlatılmıştır. 27 Mart 2003’te e-Dönüşüm TR Projesi çerçevesinde e-Sağlık Çalışma grubu kurulmuştur ve TSBS çalışmalarından yararlanılarak 15 e-Sağlık eylemi belirlenmiş ve 2003/48 Sayılı Başbakanlık Genelge ile KDEP içerisinde 15 e-Sağlık eylemi yayınlanmıştır. Burada amaçlanan fayda ve katkılar şu şekilde özetlenmiştir:
Yaşlanan Nüfus, Değişen hasta beklentileri, “Hastalık Yükü” nün azaltılması ve sağlık tehditlerine hızlı önlem, Teknolojiye yatırım ve organizasyon değişimi, Fazla miktarda bilginin güvenli bir şekilde elde edilmesi ve yönetimde kullanılması, Kısıtlı bütçe imkanları ile en iyi sağlık hizmeti sunumu gereksinimi sağlamaktır. Ayrıca, bir bölgedeki hasta ve hastane verilerini paylaşımı ve toplanması sonucu, o bölgede olası çıkan bulaşıcı hastalıkların tespiti de söz konusu olabilir. Bununla beraber, bu internet sistemi on-line iletişimi ile ülkemizde son yıllarda teşvik edilen aile hekimliği hizmetine de yardımcı olacaktır.
------------------------
Bunlar gizli kapakli yapilmis falan degil.
Herkesin gozu onunde
rektorun ve muhendislik fakultesi dekaninin
gozetiminde ve destegiyle yapilan seyler.
Hayali derneklerle COMU'nun duzenledigi
hayali olmayan akademik gorunumlu
toplantilardan bazilarinin
acilis konusmalarini
dogrudan rektor ve dekan yapiyor.
Dekan ve rektor, Servet Senyucel ve
Cemal Ardil 'a takdirnameler yagdiriyor.
---------------------------------------------
Sadece bu kadar da degil.
Servet Senyucel'in uzerinde haftada
40+ saat ders (lisans ve msc) var, gozukuyor.
Donem boyunca uzerindeki derslerin
kimine 1 tek saat bile girmiyor.
Bu derslerin degil icerigi, adinin ne anlama
geldigini bile bilmiyor.
Girmedigi derslerden maasindan fazla
ek ders ucreti aliyor.
Kendisi 1 kez sinifa ugramamisken,
ders olur belki diye bekleyen bazi ogrencileri
devamsizliktan sinifta birakiyor.
Itiraz eden ogrencileri ve hocalari
sadece Servet Senyucel ve ekibi degil,
dekan, rektor, ve onlarin ekipleri de tehdit
ediyor, eziyet ediyor.
------------------------------------------
Nurgül Senyücel ( bazen Nurgül Şenyücel ) ( Nurgul Senyucel ) :
Servet Senyucel'in karisi Nurgul de
Bilgisayar Muh. de ogretim gorevlisi.
Nurgul Senyucel : Trakya uni. makina muh. mezunu,
oradan msc-li.
Bilgisayari acip kapatmayi bile zor becerebilen
birisi.
Ozel usak niyetine bilgisayar bilgisi "0"
Balikesir mezunu makina muh. Bahadir Aydin 'i
aliyorlar ise.
Servet Senyucel ve ekibinin plagiarism
islerinin buyuk cogunlugu Bahadir Aydin-in
elinden cikiyor.
Nurgul Senyucel, veriyor gozuktugu 1 tek derse
bile girmiyor Bilgisayar Muh. Bol.de
cogu bos geciyor, kimine ise ara sira
Bahadir Aydin'i sokuyor kendi yerine.
Mesela
Bilgisayar Grafikleri
dersine kendi yerine soktugu
Bahadir Aydin 'in donem boyunca
anlattigi tek sey :
kara kalemle "Cin Ali" resimleri cizmek.
Bahadir Aydin -in en buyuk odulu,
1 tek ders gormeden gecer not verilen
yuksek lisans dersleri ve
5 hoca tarafindan yonlendirilen
ve onaylanan 1 tek kelimesinde
alinteri olmayan
tamamen 1 tek kitabin bazi bolumlerinin
cok kotu bir cevirisi olan
bir MSc tezi ile
MSc diplomasi sahibi olmak oluyor.
Bu tez elimde mevcut.
Plagiarism vakasi ortbas edildi.
Universiteden ayrilip baska bir kuruma gecti.
Nurgul Senyucel, Bilgisayar Muh. Bol.den
2 yillik okullara kaydirildi.
--------------------------------------------
Muammer Ceylan :
Servet Senyucel,
meslek lisesi fen bilgisi ogretmeni Edirne-den
bir baska arkadasi Muammer Ceylan-i da
Bilgisayar Muh. Bol.de ogretim gorevlisi yapiyor.
Servet Senyucel ve Cemal Ardil'in atilma surecinde
o da Bilgisayar Muh. Bol.den 2 yillik okullara suruldu.
---------------------------------------
Bunlar da yetmiyor,
sehir disindan ve sehirden ne idugu
belirsiz bazi kisiler de,
ders veriyor gosteriliyor.
Derslere girmedikleri ya da
kimi zaman kendi yerlerine daha da ne idugu
belirsiz baskalarini da gonderdikleri
halde bunlara da ders ucretleri saciliyor.
--------------------------------------
Sonucta Bilgisayar Muh. Bol.de 4. sinifta
okutulan derslerin %80 'i bombos geciyor.
Bu dersleri rahatlikla verebilecek
bolumdeki hocalarsa derslere sokulmuyor.
- Dersler bombos gececek, fakat siz
girmeyeceksiniz, deniyor, dekan, rektor,
ve yardimcilari tarafindan.
Ders ucretleri ise hic hakketmeyenlere saciliyor,
kapisiliyor.
-----------------------------------------
Oyle boyutlarda ki :
Ramazan Aydin'in COMU yonetim kurulu uyelerinden
bir dekan,
24 saatten ibaret bir gunde
kendini 30 saat ders yapmis gibi gosteriyor.
5 gun x 4 haftaya vurdugunuzda
ve en yuksek ders ucreti katsayisiyla
carptiginizda
cok buyuk paralar ediyor bu.
Birileri ortaya cikartinca,
paralari iade etmek zorunda kaldi,
fakat baska hicbir sey yapilmadi.
------------------------------------
Servet Senyucel,
giriyor gozuktugu butun derslerde
formalite icabi yapmak zorunda kaldigi
sinavlarda ayni sorulari soruyor.
Ornegin,
4. siniftaki 4 temel derse de
Servet Senyucel giriyor gozukuyor,
anlasilmasi kolay olsun, diye,
dersler : Elma, Armut, Uzum, ve Seftali hakkinda
olsun.
Fakat Servet Senyucel-in bunlarin hic birisi
hakkinda en ufak bilgisi olmadigi icin,
o bildigini sandigi "fasulyenin faydalari"
konusunda 3-4 soru hazirliyor,
Elma, Armut, Uzum, ve Seftali
derslerinin sinavlarinda
hic degistirmeden
bu "fasulyenin faydalari"
hakkindaki 3-4 soruyu aynen soruyor.
Sonra da kagitlarda okunacak bir sey olmadigi
icin
kafadan sallama notlar veriyor.
Bunlarin hepsinin belgeleri
COMU arsivlerinde var.
----------------------------------------
Bu kadar da degil.
Servet Senyucel, arastirma fonundan
hayali projeler karsiligi gozuken paralar aliyor.
Ortada ne proje var, ne tek satirlik
calisma.
Rektor yrd. Osman Demircan onayliyor,
bir suru ogretim uyesi imzaliyor,
konu kapatiliyor.
Hani su
dunyanin dilindeki arXiv plagiarism vakasinin
COMU ayagini ortbas etme isin
COMU Etik Kurulu Baskani
gibi cafcafli bir sifatla
ustlenen
Osman Demircan.
-----------------------------------------
Servet Senyucel, bolum hocalarini
odalarindan atip onlara koridorlari
ya da depolari adres gosterirken,
sebekesindeki COMU disindan
ne idugu belirsiz kisilere
tam donanimli odalari tahsis ediyordu.
----------------------------------------
Servet Senyucel,
memurluktan atilmasi affedilip
sadece universiteden atilmis
sayildiktan sonra
Halic Uni. Bilgisayar Muh. Bol.de
ise alindi;
adi gecen bolumun Bol. Bsk. Ali Okatan'in
dogru duzgun yayini yokken,
birden bire Servet Senyucel ve Cemal Ardil'la
hayali derneklerle ortaklasa duzenledigi
toplantilarda 1 yil icinde 35 yayin sahibi
oldugunu ilan ettigini,
ve bunlarla profesor yapildigini
gordugunuzde nedenini anlarsiniz.
Ayni uni.deki bir diger ortaklari Bekir Karlık ( Bekir Karlik ) ise
bunlardan ayrilip baska bir uni.de
Bilgisayar Muh. Bol. bsk. yapildi.
Biz bunlari desifre ettikten sonra
Ali Okatan'in yayin listesi ortaliklarda
gorunmez oldu.
-------------------------------------------
Ali Okatan 'in editor gozuktugu
Servet Senyucel'in
hayali derneklerinin hayali toplantilarinin
hayali proceedinglerinden
birinin bilgileri var buralarda mesela :
http://www.informatik.uni-trier.de/~ley/db/conf/ijit/icci2004.html
http://dblp.uni-trier.de/rec/bibtex/conf/ijit/ZainuddinMH04
Servet Senyucel, Halic'ten de atilmis.
Bir baska ozel uni.de 2 yillik MYO 'da
disaridan bazi dersleri
verdiriliyor gozukuyor.
Servet Senyucel ve Cemal Ardil, hayali
uluslararasi dernek ve dergilerle
internet uzerinde ayni tur
dolandiricilik faaliyetlerini surduruyorlar.
Dunyanin dort bir yaninda pek cok yabanci ulkede
faaliyetlerini bloke ettik.
Fakat hepsine yetismek mumkun olmuyor.
Turkiye'de bloke etmekse diger ulkelerden cok daha
zor.
Rant hic fena degil,
ortalama 1 hayali toplanti
(kongre, konferans, sempozyum),
ya da 1 hayali dergi (journal) nushasi,
1 hayali proceeding
basina 10000+ usd.
----------------------------------------
Cemal Ardil 'in plagiarism ve dolandiricilik
faaliyetlerini yuruttugu son sitelerinden
biri :
**************************
http://www.enformatika.org
**************************
Sahibi hakkinda bilgi :
http://www.linkedin.com/ppl/webprofile?action=vmi&id=3715455&authToken=S6hL&authType=name&trk=ppro_viewmore
http://www.informatik.uni-trier.de/~ley/db/indices/a-tree/a/Ardil:Cemal.html
Yukarida yazanlarin hepsi uydurma :
Cemal Ardil 3 yillik ogretmen okulu mezunu,
ilkokul-ortaokul ogretmeni.
Kimi zaman kendini Dr olarak da tanitir :
https://www.inderscience.com/browse/index.php?journalID=103
Dr. Cemal Ardil
National Aviation Academy, Baku, Azerbaijan;
Barbaros Mah
Hasret Sitesi B3-Blok 9
Canakkale 17020
TURKEY
Cemal Ardil 'in kendi sitesinde
Azeri vd ortaklariyla
plagiarism faaliyetlerinden :
www.enformatika.org/ijcs/v1/v1-3-22.pdf
www.enformatika.org/ijit/v3/v3-4-37.pdf
bunlarda kendinden soyle bahsediyor :
Cemal Ardil is with the
Azerbaijan National Academy of Aviation, Baku,
Azerbaijan.
mesela bu, Cemal Ardil-in
internet taramasinda hemen karsiniza cikan
full plagiarism orneklerinden sadece biri :
http://www.openj-gate.com/Articlelist.asp?Source=1&Journal_ID=121475
4230 Open Access Journals
International Journal of Intelligent Technology
(Published By: World Enformatika Society)
TABLE OF CONTENTS [Archives]
Currently Viewing : Volume 1, Issue 1, 2005
2. Automatic Authentication of Handwritten
Documents via Low Density Pixel Measurements
Author(s): Abhijit Mitra; Pranab Kumar Banerjee;
Cemal Ardil
Author Email : cemalardil@gmail.com
Author Address : Azerbaijan National Academy of
Aviation; Baku; Azer-baijan.
Keywords : Handwritten document verification;
Skilled forgeries; Low density pixels; Adaptive
decision boundary
bu Cemal Ardil-in bir diger
plagiarism faaliyeti :
www.inderscience.com/www/IJSCM_leaflet.pdf -
burada da kendini Dr olarak tanitmis,
ustelik
National Aviation Academy, Turkey
diye hayali bir yerde :
Dr. Cemal Ardil.
National Aviation Academy, Turkey.
Cemal Ardil 'in sitelerinden
bir digeri, dikkat edin,
internet saldirisi riski var gozuktugu
icin noktalarin yerine * koydum :
**********************************
www * waset * org/ijcs/former.html
**********************************
burada cached :
http://216.109.125.130/search/cache?ei=UTF-8&p=%22Cemal+Ardil%22&fr=yfp-t-471&u=www.waset.org/ijcs/former.html&w=%22cemal+ardil%22&d=eGePz_4-PYnF&icp=1&.intl=us
Cemal Ardil 'in musteri toplamak
ve cok kisiye ulasmak icin kullandigi
yahoo 'daki guruplarindan biri :
http://groups.yahoo.com/group/worldteachers/
http://www.pambazuka.org/en/category/enewsl/3781
msn-deki guruplarindan biri ( WorldTeachers@groups.msn.com ):
http://groups.msn.com/WorldTeachers/
Cemal Ardil 'in plagiarism isleri listesinin
bir kismi :
http://www.vldb.org/dblp/db/indices/a-tree/a/Ardil:Cemal.html
http://www.sigmod.org/dblp/db/indices/a-tree/a/Ardil:Cemal.html
http://liinwww.ira.uka.de/csbib/index?query=Cemal+Ardil
Internette isimlerini taratinca
(Yahoo, Google, Google Scholar vb ile)
bunlarin cogu cikiyor karsiniza,
biraz ipucuyla gerisi corap sokugu gibi geliyor.
Cemal Ardil'in sahte sirket sitelerine ornek :
http://www.ardilbilisim.com
Servet Senyucel 'in plagiarism ve dolandiricilik
faaliyetlerini yuruttugu son sitelerinden
biri :
**************************
www.knowledgesocieties.org
**************************
bunlar da Servet Senyucel-in ticari gorunumlu
sahte sirket siteleri, burada isim listeleri de var :
************************************************
http://www.ottomanmagic.com/hmsc/bize_ulasin.htm
************************************************
http://www.internetwebhastanesi.com/index.php?option=com_content&task=blogcategory&id=53&Itemid=117
Servet Senyucel, yrd. doc. iken comu'den atilmis olmasina ragmen, burada kendisini "Doçent" olarak, ve MACROGROUP (MACROTECH) isimli sahte sirketin (sahte holdingin) YÖNETİM KURULU uyesi tanitmaktadir. Servet Senyucel 'in eski sahte sirketlerinden birisinin adi da MACROSOFT'tur.
http://www.internetwebhastanesi.com/index.php?option=com_content&task=blogcategory&id=54&Itemid=118
Bunlar kendilerini Tubitak, MIT, Stanford,....
ile isbirligi icinde tanitir.......
Einstein, Marconi, Edison,........
bunlarin ekiplerinde, bunlar icin calisiyor
gosterilir.......
Kimsenin haberi yok tabi.....
Kendi adinizi bile bulabilirsiniz bunlarin
listelerinde.......
Bazen 10 'u bulur faal gorunen siteleri......
Bazilarini desifre olunca kapatir,
baska isimle acarlar......
Birileri isimlerinin kullanilmasina homurdanir,
homurdanani kendileri icin tehlikeli bulurlarsa,
ekip listeleri aninda degisir......
Bunlar aslinda var olmayan akademik gorunumlu
hayali organizasyonlar icat eder,
hayali kongreler, hayali sempozyumlar duzenler,
hayali dergiler cikartir......
Butun yayin asirmacilarinin,
yayin uydurmacilarinin
hayali calismalarini hayali olarak aklarlar,
var gostermeye calisirlar......
Buralarda var gosterilen yayinlarla
akademik unvanlar, kadrolar, koltuklar sacilir.
-------------------------------------------
İsmail Kahraman ( Ismail Kahraman ) :
COMU Bilgisayar Muh.de ogretim gorevlisiydi.
Istanbul Uni. Bilgisayar Muh. mezunu.
Pek cok dersi bombos gecerek mezun olmus.
COMU Bilgisayar Muh. Bol.den MSc diplomasi
sahibi.
MSc tez basligi : Fuzzy Sistem Teorisi ile
Bilgi Sistemlerinin Dizayni
Tezinde kullandigi kaynaklar (tamami) :
1. Akpinar H., İ.Ü. İşletme Fakültesi Dergisi, Sayi:1,
Nisan 2000, s:1-22
2. Bauer P., Nouak S., Winkler R., A brief course in
Fuzzy Logic and Fuzzy Control,
http://www.flll.uni-linz.ac.at/pdw/fuzzy
3. Hanson G.W., Hanson J.V., 1992, Database Management
and Design, Prentice Hall
4. Karahoca D.-A, 2000. Yönetim Bilişim Sistemleri ve
Uygulamalari, Beta Yayinlari
5. Kenneth C. Laudon, Jane P. Laudon, 1996, Management
Information Systems Organization and Technology, Prentice Hall
6. Petry F., Bose P., 1996, Fuzzy Databases : Prenciples
Applications, Kluwe, Norwell MA
7. S. Parson, Current Approaches to Handling Imperfect
Information In Data and Knowledge Bases, IEEE Transactions
on Knowledge and Data, 8 (3) (1996) pp 9-11.
8. Salahli M. Kahraman I., Ökmen A.K., Muhendiskilkte Modern
Yontemler Sempozyumu, Istanbul, Temmuz 2000,
9. Salahli M., Kahraman, I, Challenges For Business Administrators in
the New Millennium, Canakkale, 1-3 June 2000,
10. Sengonca H., Bilgi Sistemi, bornova.ege.edu.tr/~sengonca
11. Van N., 1994, Managing Gigabytes, Witten, Moffat & Bell
12. William R., 1996, Information Retrieval :Ç A health Care Perspective,
Springer Verlag
13. www.bilisimrehber.com.tr
14. Yavuz I, Salahli M., Kahraman I, Journal of Qafkaz University,
sayi 4, Fall 2000, p 59-64
15. Zwass V., 1997, Foundations of Information Systems, McGraw Hill
*****************************************
NOT : 118 sayfalik msc tezi boyunca
ne bu kaynaklar 1 kez dahi anilmistir,
ne de bir baska kaynak.
Dolayisiyla tezde yazilanlarin nereden, ne sekilde alindigi,
ve guvenilir olup olmadigi tamamen belirsizdir.
*****************************************
15 kaynaktan 3 -u, gorunuse gore Ismail Kahraman 'in tez
konusundaki calismalari. Icerigi o kadar karmasik olmali ki,
bunlardan 2-si 3 yazarli, 1-i ise 2 yazarlar.
Her 3 calismada da 2. yazar, Ismail Kahraman 'in
azeri tez danismani.
Calismalardan birisi Azerbaycan 'da yayinlanmis.
Tabi bu tamamen afurma ve ufurme, ici bombos tezden
ustune bir de nasil 3 adet yayin yapilabilmis
gozuktugu de ayrica ilginc.
*****************************************
Tezde ne yapildigi iddia edilmekte :
Tezin Tartisma ve Sonuc baslikli bolumu
(TAMAMI !!!!!!!!!!!!!) :
5. TARTISMA VE SONUC
Bu calismada oncelikle bilgi sistemleri, bilgi sisteminin bilesenleri,
bunlarin ozellikleri ve farkli bilgi sistem turleri hakkinda
aciklamalar verilmistir. Bulanik kavrami ve bulanik kumelerde yapilan
temel islemler aciklanmistir. Daha sonraki bolumlerde
bulanik kume teorisinin bilgi sistemlerinde uygulanmasina iliskin
ornekler verilmistir.
Bilgi teknolojileri son 50 yilda ortaya cikmis, cok buyuk hizla
ilerleme gostermistir. Onceleri sadece gunluk isleri yapmakta kullanilan
bilgisayara dayali bilgi sistemleri, gunumuzde butun yonetim duzeylerini
destekler duruma gelmistir. Bunu saglayan uzman sistemler, karar destek
sistemleri, yapay zeka, veri tabani sistemleri, veri ambarlari, veri
madenciligi, ve OLAP teknolojisindeki gelismelerdir. Gunumuzde
bilgisayardan beklentiler farkli olup, onlarin daha akilli bilgi uretmeleri,
ayni zamanda sadece bilgisayar uzmanlarinin degil, her gruptan insanin
bilgisayara dayali bilgi sistemleri ile is yapmasinin saglanmasi
beklenmektedir. Bu, herseyin sayi olarak ifade edildigi alisilagelmis
klasik metotlarla asilmaz. Bunu ancak sozel degiskenleri,
tam belirli olmayan-belirsizlik iceren durumlari kullanabilmek icin
bulanik kume teorisinden yararlanma yoluna gideriz.
Tezin ozeti :
6. OZET
.....
Dorduncu bolumde universitenin organizasyonel, fonksiyonel yapisi
aciklanip, her bir fonksiyonel bilesenin gorevleri maddeler halinde
listelenmistir. Universite bilgi sisteminde karsilasilabilecek
bulanik ornekler verilmis, ogrenci notlarinin degerlendirilmesi
bulanik islemler gosterilmistir. Ayrica veri dosyalarinin
yonetiminde bulanik kume teorisinin kullanimina iliskin bir uygulama
yapilmistir.
Ismail Kahraman 'in yuksek lisans tezinden
yaptigi bir baska uluslararasi yayin
(tamami : sadece 2 uyduruk sekil eksik)
(yayinlanmis hem de sunulmus gozuktugu yer :
Senyucel-Ardil 'in sahte dernekleri ICIS ile
COMU 'nun ortaklasa duzenledigi TAINN 2003 isimli
sempozyum)
Proc. of The Int. XII. Turkish Symp. on Artificial Intelligence and Neural Networks – July 2-4 ,2003,Vol. E6
635
UNIVERSITY INFORMATION SYSTEM AND SOME APPLICATIONS ON FUZZY
LOGIC
İsmail KAHRAMAN
Boğaziçi University, Computer Engineering Department
Abstract
In this study, a system that arranges in order entities that consist of more than one part is accomplished by using fuzzy logic. The system has three main components; a unit of datainput, a unit of fuzzification process, and a unit of sequence-reporting. In data-input, data can be entered in both verbal and numerical to acquire flexibility. Data that are entered numerically are changed to verbal form by using fuzzy sets and its rules. Thus, our variables all are in their verbal forms. Then, these verbal variables that belong to different entities are arranged in order in terms of their priority by using fuzzy order table. In the last part of the system, arranged entities are listed and reported according to user queries and definitions.
Keywords: University Information System, Fuzzy Logic, Fuzzification
Verbal Variables and Fuzzy Logic
Fuzzy logic is a logic that enables us to use interval value between zero and one while classic
logic uses only them or true-false. Phrases like tall, rather-tall, cold enough, or short hair can
be stated in numerically and processed by computers. To achieve this, we represent truth and
fault with a value between zero and one. Some examples of representing fuzzy logic are shown below.
[ _Sekil_ ]
In these diagrams, data we represent is on line between (0,1) as they can be seen.
Theory of the fuzzy logic is used in processes of imprecise data at storage and retrieval systems. Databases that store fuzzy data can be hold verbal variables. These variables are mostly used in diagnosis, human resources, venture, decision support systems. Moreover, it
Proc. of The Int. XII. Turkish Symp. on Artificial Intelligence and Neural Networks – July 2-4 ,2003,Vol. E6
636
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
serves users who are limited to query databases with only exact information as flexible interface. Examples of these queries are given below.
• “which applicant are more educated?”
• “which applicant are more experienced?”
• “which sectors will grow in future?”
• “which hotels that are close to city-center are better?”
University Information Systems and Fuzzy Logic
University Information Systems have complex architectures of system in terms of both their covering large, different problems and their disturbing of functionality. As it can be seen known a university are departed a lot of sub divisions. But these departments shows similarities, sometimes they must cooperate and make relationship each others. Functional structure of a university are combined with the hierarchical structure, so it serve its member effectively. Like other information systems, university information system has two important ones of many transactions: Data input and retrieval. In other words, the system stores information about its members, and retrieve these when are required.
At the lowest level of a university information system data are entered the system as they are. It is not needed to interpret them according to level’s mission. In here, obtained data are transferred to system instantly. The output are implemented with the same way. But when reached the higher level, these data must be summarized and reported. These processes need using fuzzy logic. Up to higher level or looking from higher to lower level the data can be processed by fuzzy logic so the output are meaningful. In the following expressions that need
using fuzzy logic are examples of these processes.
• Determining level of students’ success
{highest, more higher, average, low, lowest }
• Determining students’ attendance of courses
{highest, more higher, average, low, lowest }
• Determining level of students’ success
{highest, more higher, average, low, lowest }
• Keeping track of scientific research
{highest, more higher, average, low, lowest }
In these situations, verbal variables must be obtained from numerical ones. Numerical variables are transformed to forms that are used by us every day using methods of fuzzy logic according to regulations and some benchmarking. Thus our data are became more useful and significant.
Determining students who will be financed
The other usage of fuzzy sets in university information system is in determining students who will be financed or scholarship. As it can be known, these students have both high level of success and necessity aid-finance in terms of their incomes. When economical properties of students are determined consist of income, number of brothers and sisters, and successful is determined according to results of taken-exam, attendance for lessons and participating to social and sports events. In here , solution will be effective if variables are their verbal forms.
Proc. of The Int. XII. Turkish Symp. on Artificial Intelligence and Neural Networks – July 2-4 ,2003,Vol. E6
637
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
In other words, if economical conditions of a student is bad ( or average, high …) and successful of the student is high ( or average, low …) , then the student should be financed. The system which achieve this process consists of three parts: data input , fuzzification , and sequencing-reporting. The steps of process are shown below.
1. fuzzification
2. identify fuzzy sets
3. identify relationships between fuzzy sets and their members
4. comparing table
5. functioning of sequencing and
6. reporting
firstly, we should identify fuzzy sets, their members and relationships between them so, input data whish is gained numerically must be transformed verbal variables according to these definitions. Then, data which is in their verbal forms should be arranged in order regarding rules of comparing table. And be reported . The system are shown below.
user
fuzzy data-input comparing
database database
fuzzification
sequencing-
reporting
[ _Sekil_ ]
-------------------------------------------------
Ne basi belli ne kici belli,
tek bir kaynak dahi gosterilmemis, tamamen sallama,
uydurma, asirma,
sahibinin ayni niteliklerdeki MSc tezinin bir
parcasindan ibaret
COMU usulu bir uluslararasi yayin.
Ismail Kahraman'in (1. siradaki diger yazar, msc tezi danismanidir !!) bir baska
asirma, uydurma yayini (Google Scholar taramasi sonuclarindan) :
http://www.opf.slu.cz/vvr/akce/turecko/pdf/Salahli.pdf
Sonda verilen kaynaklar-a
metin icinde bir kez bile referans gosterilmemistir;
yani, metnin ne idugu belirsizdir.
Yayin tarihi : 2000. Ufurme kaynak listesindeki en yeni yayinin tarihi : 1998.
Ismail Kahraman'in (1. siradaki diger yazar, msc tezi danismanidir !!) bir baska
asirma, uydurma yayini (Google Scholar taramasi sonuclarindan) :
http://66.102.1.104/scholar?hl=tr&lr=&q=cache:Tb8IwyRN2w0J:www.qafqaz.edu.az/journal/universitebilgisistemi.pdf+related:41kvxvhRWDgJ:scholar.google.com/
Baslik tamamen farkli gozukse de,
1. siraya 3. bir yazar eklenmis gozukse de,
yukaridaki asirma, uydurma yayinin tamemen aynisidir.
Bu, bozukca bir Turkce'yle yazilmistir.
Digeri, bozukca bir Ingilizce'yle tamamen bunun cevirisidir.
Ismail Kahraman,
Bit/byte -in ne oldugunu bilmeyen ve
ogrencilerine
o kadarini bile ogretemeyen birisiydi.
Fakat fazla ek ders ucreti almak icin
adinin ne oldugudan habersiz dersleri
uzerine alan, derslerin coguna girmeyen,
kimi derslere kendi yerine donem boyunca
Ars. Gor. A. Kemal Okmen 'i
sokan, fakat ders ucretlerini kendi
cebine atan birisiydi.
Bunlarin hepsinin kayitlari COMU 'de mevcut.
Ismail Kahraman 'in ogrencilerine itiraflarindan :
"Hic bir yerde is bulamadim. COMU'ye kapagi attim.
Buradan ogretim gorevlisi olarak emekli olurum."
Odul olarak
sinavsiz Bogazici Uni. Bilgisayar Muh.e
doktoraya gonderildi, ayni zamanda orada
arastirma gorevlisi olarak.
Lisans derslerinden (doktora dersleri oncesi "bilimsel hazirlik") atilmamayi bir yolunu bulup
becerdi.
Doktora derslerinden atilmamayi
bir yolunu bulup becerdi.
"Doktora yeterlik"ten kurtulmanin yolunu bulamadi
ve gecemeyip atildi.
-------------------------------------------
Ahmet Kemal Ökmen ( Ahmet Kemal Okmen ) :
COMU Bilgisayar Muh.de
arastirma gorevlisiydi.
Ismail uzerine aldigi fakat beceremedigi derslere
kendi yerine onu sokardi.
Sakarya ya da Kocaeli Teknik Ogretmenlik
mezunu.
Odul olarak
sinavsiz ODTU Bilgisayar Muh.e
doktoraya gonderildi, ayni zamanda orada
arastirma gorevlisi olarak.
Doktora derslerine varamadan
lisans derslerinden (doktora dersleri oncesi "bilimsel hazirlik") atildi.
YOK ve universitelerin yazilarinda
yazdigi uzere ayni durumdaki yuzlerce kisi
hicbir uni.de yeniden ise alinmazken,
Aytul Tekay vd bazilari gibi
COMU'de yeniden ise baslatilan torpillilerden,
yandaslardan birisi oldu.
Kemal Okmen'in Ismail Kahraman'inki
benzeri (!!), ayni danisman ve ekibin yol gosterip
onayladigi MSc tezi de elimde mevcuttur.
-----------------------------------------
COMU'de komple asirma MSc
tezlerine bir baska ornek :
- Bir arastirma gorevlisinin
msc tezini, kisa bir sure sonra,
bir baska msc ogrencisi
tek damla alinteri akitmadan,
sadece yazar adini degistirerek,
ve basliktaki kelimelerden birinde
kucuk bir oynama yaparak
teslim etti,
bu tez asirmalarda bazi degisiklikler
yaptirilarak kabul edildi.
Ve 2. bir odul olarak COMU'de
ogretim gorevlisi olarak ise baslatildi.
--------------------------------------------
Yukarida anlattiklarimin hepsi
8.5+ yil hukum surdurulen
rektor Ramazan Aydin'in destegiyle yapildi.
Ramazan Aydin :
Canakale'nin Biga ilcesinin
koylerindendir. 80 'lerden rektor yapilincaya dek
ODTU Fizik bolumunun adi sani duyulmamis
hocalarindandi.
Rektorluk suresi bittiginde kadrosu
hala ODTU Fizik bolumundeydi.
Osman Demircan,
sehrin gobeginde asiri hiz ve malum nedenlerden
yaptigi kazada olumden donene dek,
ilk 5+ yil, personelden sorumlu rektor yrd.
olarak Ramazan Aydin'in sag koluydu.
Osman Demircan :
Canakkale'nin merkez koylerinden
Musakoy 'dendir.
COMU 'de ise girmek isteyenlere biz ayarlariz
teklifinde bulunan Musakoy 'lulere hala
raslarsiniz.
Osman Demircan :
Ramazan Aydin COMU 'ye getirip
yonetici yapana dek, Ankara Uni. Fizik bolumunun
adi sani duyulmamis hocalarindandi.
"Nature"un bahsettigi COMU Fizik'teki
plagiarist gurup, Ramazan Aydin ve
Osman Demircan'in ekibi ve eseridir.
Bu ekipteki etkin obeklenmelerden birisi,
universitelerde esen ruzgarlar
dikkate alindiginda surpriz karsilanacak,
diger bolumlere de yayilmis
bir sure oncesine dek 40+ kisi olan ve
giderek kalabaliklasan
etkin siyasi bir topluluktu.
Bunlarin pek cogu Turkiye'de cesitli yerlerden 2-3
yilda edinilmis doktoralar sahibidir.
Cogunun tez hocalari aynidir.
Cogunun tum calismalarindaki isimler
ortaktir.
Surekli birlikte hareket ederler.
Hizli yukselirler.
Asirma oldugunu belgeledigim msc
tezlerinin yonlendirenler,
yani nereden nasil asirilmasi icin
yol gosterenler arasinda
Servet Senyucel 'in yani sira
Nature 'da bahsedilen plagiaristler
de vardir.
COMU 'deki plagiarism faaliyetlerinde
COMU 'deki Azeriler ve onlarin baglantilari
da cok faaldir.
Osman Demircan,
ekibini saglama almak icin
COMU yakininda bir gozlemevi yaptirdi.
Bir ara Osman Demircan,
- ekibimle yepyeni bir yildiz bulduk,
adini COMU yildizi koyduk,
diye heryerde epey bir reklam yapmaya calisti.
Kisa sure sonra Avusturalya'dan
bir akademisyen cikti, ve onu ben epey once
bulmustum, uzerine yatmak yok oyle, dedi.
Osman Demircan, tek bir tekzip, ozur
yayinlamadan sustu.
-------------------------
COMU Fizik bol.de sinavda kopya ceken
ogrenciler yerine, onlari kopya cekerken
yakalayan arastirma gorevlisine sorusturma
acilip ceza verildigi de oldu bu donemde.
----------------------------------------------
Turkiye'de plagiarism 'in bu boyutlara varmasinin
baslica sorumlulari arasinda
maalesef baska ODTU'luler de var.
Kemal Guruz (kimya muh.) : eski YOK bsk.
Aybar Ertepinar (insaat) : YOK bsk. yrd.
Tugmac Sayrac (kimya) : YOK bsk. yrd.
gibi.
Bunlar, yukarida anlattiklarimin hepsinden
ve cok daha fazlasindan haberdardir.
Ideolojik vd diger hesaplarla
bunlar Turkiye'de duyurulmazken,
kokusu dunyanin gozu onunde ortaya cikmaya
basladi.
Devami gelecektir.
----------------------------------------------
Grad ogrenci gozuken plagiaristlerden bazilari
ogrencim oldu.
Benim verdigim derslerden kaldilar.
4 sene boyunca derslerinin yaridan cogu
bombos gecmis olmasina,
sadece kagit uzerinde ders almis ve gecmis
gozukmelerine,
lisans yillarinda ogrenim gordukleri alanda
en ufak bir kariyer beklentileri olmamasina,
ogretmen olmaya calismalarina
ragmen
niye arastirma gorevlisi yapildiklari ortada.
Onlari arastirma gorevlisi yapanlarin
nasil yuksekdikleri de ortada.
Turkiye'de nasil olsa ortbas edilmenin,
koruma altinda olmanin,
aksine bu tur seyleri ortaya cikartanlarin
magdur edilmesinin verdigi rahatlikla.
Fakat iceride bastirila bastirila
dunyanin gozu onunde bu skandal patladi sonunda.
----------------------------------------------
----------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
ICIS International Computational Intelligence Society www.icis.org
IJCI International Journal of Computational Intelligence www.ijci.org
IJIT International Journal of Information Technology www.ijit.org
IJSP International Journal of Signal Processing www.ijsp.org
IJSIT International Journal of Software and Information Technologies www.ijsit.org
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS , www.ikss.org , IKS ,
International Intelligent Knowledge Systems Society , International IKS Society ,
International Knowledge Systems Society , International Knowledge Society ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
-------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
ICIS International Computational Intelligence Society www.icis.org
IJCI International Journal of Computational Intelligence www.ijci.org
IJIT International Journal of Information Technology www.ijit.org
IJSP International Journal of Signal Processing www.ijsp.org
IJSIT International Journal of Software and Information Technologies www.ijsit.org
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Servet Senyücel , Servet Şenyücel , Servet Senyucel ,
Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan , Ali Okatan ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
World Academy of Science, Engineering and Technology ( WASET )
World Academy of Humanities and Social Sciences
World Enformatika Conferences , World Enformatika Society
ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA , ENFORMATIKA
WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET , WASET ,
www.enformatika.org , www.enformatika.org , www.enformatika.org ,
www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org , www.waset.org ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,
Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil , Cemal Ardıl , Cemal Ardil ,